Evet,

اَلرَّحْمٰن

ismi, “Rezzak” mânâsındadır. “REZZAK” ise, bekayı ita etmekten ibarettir. Beka ise, vücûdun tekerrür etmesi (tekrarlanması ve yenilenmesidir.) Vücûd dahi “mümeyyize, muhassisa ve müessire” olmak üzere “üç” sıfatı istilzam eder ki bunlar: “İlim, İrade ve kudret” tirler.

Hem “Beka” ki, rızk’ın bahşedilmesinin semeresi olduğundan, örfen “Basar, Sem’ ve Kelam”ı iktiza eylerler. Evet, çünki rızkı verenin basar’ı (görme hassesi) olması lazımdır ki, merzûk’un (Rızıklandırılanın) hacetini –talep edip istemese de– görmesi lazımdır, Hem yine, rızkı veren Zat’ın, muhtaç olanların –bir şey istediği zaman– kelâmını (sesini) işitmesi gerektir. Keza, eğer varsa, olursa, (Yani, peygamberler hayatta ise, ya da melaike veya ilhama mazhar velînin varlığı mevzu-u bahis ise) vasıta ile konuşması için, kelâmının olması zaruridir. İşte, bu altı sıfatlar” ise; (İlim, İrade, Kudret, Basar, Sem’ ve kelam) dırlar ki, yedincisi olan “Hayat”ı istilzam ederler.

- Eğer desen: azîm nimetlere delalet eden “Rahman” isminin, ince ve dakik ni’metlere bakan “RAHİM” ismine –mânâca– zeyl kılınması,yukarıdan aşağıya inme san’atı olan “tedellî” olmuş olur. Halbuki belağat ise, terakki san’atında aşağıdan yukarıya çıkmadır?

evaben derim ki: O vaziyet, mânâyı tamamlamak için bir zeyillendirmedir. Göze kaş, at’a gem gibi bir tamamlama ve bir tekmildir. Hem çünki büyüğün ince ve küçüğe tevakkufu lazım oluyor, (Yani ekseriya küçük, ince olanlar olmadan büyüklerden faydalanılmamaktadır.) Kilitli kapıya anahtar, ruh’a lisan gibi.... Bu vaziyette, bazen ince ve küçük nimetler, büyükler’in üstüne çıkarlar.

Ve keza, bu makam nimetler’in yer ve mevki’lerine karşı tenbih ve îkaz makamı olduğu için, nimetlerin en gizlisine daha çok dikkat çekilip tenbihe (uyarmaya) uygun oluyor. O halde burada, ni’metleri yâd ve ta’dat etme makamında bir tedellî (yukarıdan aşağıya inme) san’atı olsa da tenbih makamında terakkî san’atı olur.

- Eğer desen: Rahman ve Rahim ve emsalleri gibi sıfatlar –akla ilk gelen ma’nalarıyla- kalb rikkatı ve onun şefkati gibi hal ve mânâları hatırlatır. Oysa bunlar, Cenab-ı Hak hakkında muhal şeylerdir. Bundan, nihayet ve neticelerde verilecek ni’metler murad olmuş olsa dahi, buradaki “mecaz”ın hikmeti nedir?

Yükleniyor...