tefekkür edilecek şeyler gibi hadiselerde yardımlaşma husul bulabilsin. Aya görmez misin ki; hayret edilecek bir şeyi, ya da üstünde düşünülecek bir emri gören adam –velev zihnen olsun– kendisiyle beraber o hayreti paylaşıp yüklenmede yardımcı olacak birisini çağırma ihtiyacını duyar. İşte buna binaen, kalblerin en latifi ve en şefkatlisi ve en sıcağı ise, insanın kısm-ı sanîsi olan kadınların kalbidir. Bundan başka, ruhi imtizacın tamamlayıcısı ve kalbi ünsiyet ve arkadaşlığın tekmil edicisi ve sûrî ihtilatın, beraberliğin safileştiricisi ise; o kısm-ı sanî olan kadının kötü ve bed ahlaklardan ve nefret verici arızalardan uzak ve salim bulunmasıdır.
8- Eğer desen: Bu dünyada yemek, içmek; şahsın buradaki devam ve bekası içindir. Zira bedende tahlil ve tehallül neticesinde (yani; cisim hücrelerinde tahribe uğrayan maddelerin enkazlarının ifrazları sonucu) eksilen ve boşalan hücrelerin tamiri gıda ile gerçekleşir. Nikah ise, bu dünyada insan nev'inin devam ve bekası içindir. Halbuki ahirette şahıslar müebbeddirler, ebedîliğe mazhardırlar; bedenlerinde değişme, inhilal vaki' olmıyacaktır. Hem orada nesillenme de yoktur. O halde ?..
evaben sana denilir:
{ Cennet risalesi olan “Yirmisekizinci Söz”ün ikinci sual ve cevabı, buradaki bahsin daha geniş bir şerhi ve bir tefsiridir. –Mütercim–}
Bu dünyada yemek, içmek ve nikâhın faideleri, sadece dünya hayatı itibariyla bir beka ve tenasüle münhasır değildir. Belki, bu üzüntülü, kederli alemde bile içlerinde büyük bir lezzet bulunmaktadır. O halde, saadet ve lezzet âlemi olan dar-ı ahirette, acaba ekl ve nikâhta neden ve nasıl daha yüksek ve daha münezzeh lezzetler bulunmuş olmasın!
9- Eğer desen: Bu dünyadaki lezzet; elemi, üzüntüyü def'etmektir. (Mesela: Açlık elemini gıdalanmakla, firak üzüntüsünü visal ile def' gibi)
evaben sana denilir ki: Elemi def'etmek lezzetin sebeblerinden sadece birisidir. Bununla beraber, ebedî olan Ahiret alemini, bu alemle kıyaslamak çok farklı bir kıyas olur. Yani, hiç münasebete gelemiyecek kadar farklı. Adeta şu “Horhor”un
{“Horhor” Van kalesi dibinde –Birinci cihan harbinden önce– Hazret-i Müellifin ders okuttuğu medresesi, bahçe de onun bahçesidir. –Mütercim–}
bahçesi ile, o pek âlî olan Cennetin bağ ve bahçeleri arasındaki fark ve nisbet ne ise, ahiretteki lezzetler ile bu dünyadakilerin arasında olan fark o derecededir ve o nisbette de
8- Eğer desen: Bu dünyada yemek, içmek; şahsın buradaki devam ve bekası içindir. Zira bedende tahlil ve tehallül neticesinde (yani; cisim hücrelerinde tahribe uğrayan maddelerin enkazlarının ifrazları sonucu) eksilen ve boşalan hücrelerin tamiri gıda ile gerçekleşir. Nikah ise, bu dünyada insan nev'inin devam ve bekası içindir. Halbuki ahirette şahıslar müebbeddirler, ebedîliğe mazhardırlar; bedenlerinde değişme, inhilal vaki' olmıyacaktır. Hem orada nesillenme de yoktur. O halde ?..
evaben sana denilir:
{ Cennet risalesi olan “Yirmisekizinci Söz”ün ikinci sual ve cevabı, buradaki bahsin daha geniş bir şerhi ve bir tefsiridir. –Mütercim–}
Bu dünyada yemek, içmek ve nikâhın faideleri, sadece dünya hayatı itibariyla bir beka ve tenasüle münhasır değildir. Belki, bu üzüntülü, kederli alemde bile içlerinde büyük bir lezzet bulunmaktadır. O halde, saadet ve lezzet âlemi olan dar-ı ahirette, acaba ekl ve nikâhta neden ve nasıl daha yüksek ve daha münezzeh lezzetler bulunmuş olmasın!
9- Eğer desen: Bu dünyadaki lezzet; elemi, üzüntüyü def'etmektir. (Mesela: Açlık elemini gıdalanmakla, firak üzüntüsünü visal ile def' gibi)
evaben sana denilir ki: Elemi def'etmek lezzetin sebeblerinden sadece birisidir. Bununla beraber, ebedî olan Ahiret alemini, bu alemle kıyaslamak çok farklı bir kıyas olur. Yani, hiç münasebete gelemiyecek kadar farklı. Adeta şu “Horhor”un
{“Horhor” Van kalesi dibinde –Birinci cihan harbinden önce– Hazret-i Müellifin ders okuttuğu medresesi, bahçe de onun bahçesidir. –Mütercim–}
bahçesi ile, o pek âlî olan Cennetin bağ ve bahçeleri arasındaki fark ve nisbet ne ise, ahiretteki lezzetler ile bu dünyadakilerin arasında olan fark o derecededir ve o nisbette de
Yükleniyor...