�kinci vechi: Cümlelerinin yekdiğerleriyle olan irtibatı.
�çüncü vechi: Tek tek her bir cümlenin düzen ve kaydlarının nazm ve dizilişidir.
Amma birinci vechi olan (mecmu-u ayet itibariyle) makabliyle olan nazmı iki vechiledir. Birincisi: Vaktaki bundan önceki ayette, tevhidin ısbatı için
يَااَيُّهَاالنَّاسُ
dedi. Ayetteki bu hitab ile, tefsir-i İbn-i Abbasa (ra) göre: Tevhidin en zahir delili olan Hazret-i Muhammed'in (sav) nübüvvetini isbat eylemiştir. Hem sonra nübüvvetin isbatı da mu'cizelerle olduğundan; mu'cizelerin en âzimi ise, Kur'an olduğu için, Kur'an’ın da icaz vecihlerinin en incesi, nazmının belağatındadır.
�kinci vechi: İslâm, yani umum müslümanlar, yani hepsinin namına uleması, katiyetle ittifak etmişlerdirki: Kur'an-ı Hakîm bilaşek mu'cizedir. Fakat muhakkik ulema; i'cazın yollarında ihtilaf etmekle beraber, o ihtilaflı yollar arasında birbirine sıkıntı verebilecek bir hal mevcud değildir. Belki her birisi i'cazın cihetlerinden birini ihtiyar edip almış. Mesela: Bazıların yanında, Kur'an’ın i'cazı; gaybe ait işleri ihbar etmesidir. Bir başkaların yanında: Kur'an, bütün hakikatları ve hakikatlı ilimleri cem'etme-sidir. Diğer bazıları yanında: tehalüf ve tenakuzlardan salim olmasıdır. Diğer bir taifenin yanında: Kur'anın ayet ve sûrelerinin mebde' ve makta’larında (Başlangıç ve bitiminde) üslubunun garipliği ve bedi'liğidir. Daha başkaları yanında: Okur yazarlığı olmayan ümmî bir zattan Kur'anın –zahiren– zuhûretmiş olmasıdır. Daha başka bazı kimselerin yanında ise: Beşer takatı fevkinde bir dereceye ulaşan Kur'anın nazımca belağatıdır... ve dahası ve dahası ....
Sonra, bunuda bilmiş ol ki: Kur'anın –az evvel bahsi geçen– i'caz nev'lerinin tafsilen bilinmesi için, ancak üstte zikri geçmiş Tefsir-i İbn-i Abbas veya bu İşarat-ül İ'caz tefsirleri mütalaa etmekle elde edilebildiği gibi; bu meselenin bir icmalinin ma'rifeti de, ilm-i belağat üstadlarından Abdülkahir-i Cürcanî'nin, Zemahşerî, Sekkakî ve Cahîz'in
{ Câhız'ın asıl ismi Ömer bin Bahr’dır. Basrada M. 775 de doğmuş, 868 de aynı yerde vefat etmiştir. 350 kadar eser bırakmıştır. Abdülkahir-i Cürcanî ise, asıl ismi Ebu Bekr bin Abdurrahman’dır. Nahvcılığı ga2lib birçok eserleri vardır. “İ'caz-ül-Kur'an” en meşhur eseridir. Vefatı H. 471 dir. Sekkakî ise, ismi Ebu Ya'kub Yusuf bin Ebi Bekr el Harzemîdir. Te'lifatından “Miftahül-ulûm” gayet mu'teber bir kitaptır. H. 555’de Harzem de doğmuş 626 da vefat eylemiştir. Rahmetullahi aleyhim. –Mütercim–}
tahkik eylemiş oldukları gibi (üç yolla) elde edilebilir.
�çüncü vechi: Tek tek her bir cümlenin düzen ve kaydlarının nazm ve dizilişidir.
Amma birinci vechi olan (mecmu-u ayet itibariyle) makabliyle olan nazmı iki vechiledir. Birincisi: Vaktaki bundan önceki ayette, tevhidin ısbatı için
يَااَيُّهَاالنَّاسُ
dedi. Ayetteki bu hitab ile, tefsir-i İbn-i Abbasa (ra) göre: Tevhidin en zahir delili olan Hazret-i Muhammed'in (sav) nübüvvetini isbat eylemiştir. Hem sonra nübüvvetin isbatı da mu'cizelerle olduğundan; mu'cizelerin en âzimi ise, Kur'an olduğu için, Kur'an’ın da icaz vecihlerinin en incesi, nazmının belağatındadır.
�kinci vechi: İslâm, yani umum müslümanlar, yani hepsinin namına uleması, katiyetle ittifak etmişlerdirki: Kur'an-ı Hakîm bilaşek mu'cizedir. Fakat muhakkik ulema; i'cazın yollarında ihtilaf etmekle beraber, o ihtilaflı yollar arasında birbirine sıkıntı verebilecek bir hal mevcud değildir. Belki her birisi i'cazın cihetlerinden birini ihtiyar edip almış. Mesela: Bazıların yanında, Kur'an’ın i'cazı; gaybe ait işleri ihbar etmesidir. Bir başkaların yanında: Kur'an, bütün hakikatları ve hakikatlı ilimleri cem'etme-sidir. Diğer bazıları yanında: tehalüf ve tenakuzlardan salim olmasıdır. Diğer bir taifenin yanında: Kur'anın ayet ve sûrelerinin mebde' ve makta’larında (Başlangıç ve bitiminde) üslubunun garipliği ve bedi'liğidir. Daha başkaları yanında: Okur yazarlığı olmayan ümmî bir zattan Kur'anın –zahiren– zuhûretmiş olmasıdır. Daha başka bazı kimselerin yanında ise: Beşer takatı fevkinde bir dereceye ulaşan Kur'anın nazımca belağatıdır... ve dahası ve dahası ....
Sonra, bunuda bilmiş ol ki: Kur'anın –az evvel bahsi geçen– i'caz nev'lerinin tafsilen bilinmesi için, ancak üstte zikri geçmiş Tefsir-i İbn-i Abbas veya bu İşarat-ül İ'caz tefsirleri mütalaa etmekle elde edilebildiği gibi; bu meselenin bir icmalinin ma'rifeti de, ilm-i belağat üstadlarından Abdülkahir-i Cürcanî'nin, Zemahşerî, Sekkakî ve Cahîz'in
{ Câhız'ın asıl ismi Ömer bin Bahr’dır. Basrada M. 775 de doğmuş, 868 de aynı yerde vefat etmiştir. 350 kadar eser bırakmıştır. Abdülkahir-i Cürcanî ise, asıl ismi Ebu Bekr bin Abdurrahman’dır. Nahvcılığı ga2lib birçok eserleri vardır. “İ'caz-ül-Kur'an” en meşhur eseridir. Vefatı H. 471 dir. Sekkakî ise, ismi Ebu Ya'kub Yusuf bin Ebi Bekr el Harzemîdir. Te'lifatından “Miftahül-ulûm” gayet mu'teber bir kitaptır. H. 555’de Harzem de doğmuş 626 da vefat eylemiştir. Rahmetullahi aleyhim. –Mütercim–}
tahkik eylemiş oldukları gibi (üç yolla) elde edilebilir.
Yükleniyor...