Amma
وَ اَنْتُمْ تَعْلَمُونَ
cümlesi ise, Kur’an’ın durak fasılalarında vakıf yapılan benzeri ayetlerle birlikte işaret ediyorlarki: İslâmiyetin menşei ilim, esası da akıl olduğundan; onun şen’i elbette hakikatı kabul ve evhamın safsatasını reddetmektir. Hem sonra, şu ayet cümlesi mef’ûlü terketmiş olmakla, îcazı itinab edip uzatmıştır. Yani îcazı uzatan mef’ûlun ne olduğunu zikretmemiştir. İşte
وَ اَنْتُمْ تَعْلَمُونَ
ile, mukadder olarak bulunabilen terkedilmiş mef’ullerden bazıları şunlardır: “Siz biliyorsunuz ki, hakikî Ma’bud, hakikî Halık ve mutlak hakikî bir Kadir ve hakikî mün’im Allah’tan başka yoktur. Hem yine biliyosunuzki: Âlihedir diye cahilane tapılan şeyler ve putlar, hiçbir şey değillerdir, hiçbir şeyede güç ve takatları yetmiyen şeylerdir. Belki o batıl âliheler, sizin kendi ca’lınızla oluştuduğunuz şeyler olup, onları siz kendiniz asılsız8 ve batıl bir tarzda ilah diye tanımış ve tanıyorsunuz!.. ve daha buna göre sen düşün, tedebbür eyle!
---------------(---------------
وَ اَنْتُمْ تَعْلَمُونَ
cümlesi ise, Kur’an’ın durak fasılalarında vakıf yapılan benzeri ayetlerle birlikte işaret ediyorlarki: İslâmiyetin menşei ilim, esası da akıl olduğundan; onun şen’i elbette hakikatı kabul ve evhamın safsatasını reddetmektir. Hem sonra, şu ayet cümlesi mef’ûlü terketmiş olmakla, îcazı itinab edip uzatmıştır. Yani îcazı uzatan mef’ûlun ne olduğunu zikretmemiştir. İşte
وَ اَنْتُمْ تَعْلَمُونَ
ile, mukadder olarak bulunabilen terkedilmiş mef’ullerden bazıları şunlardır: “Siz biliyorsunuz ki, hakikî Ma’bud, hakikî Halık ve mutlak hakikî bir Kadir ve hakikî mün’im Allah’tan başka yoktur. Hem yine biliyosunuzki: Âlihedir diye cahilane tapılan şeyler ve putlar, hiçbir şey değillerdir, hiçbir şeyede güç ve takatları yetmiyen şeylerdir. Belki o batıl âliheler, sizin kendi ca’lınızla oluştuduğunuz şeyler olup, onları siz kendiniz asılsız8 ve batıl bir tarzda ilah diye tanımış ve tanıyorsunuz!.. ve daha buna göre sen düşün, tedebbür eyle!
---------------(---------------
Yükleniyor...