hissdilebilen gayeleri, Ezelî hikmette ve ilm-i İlahîdeki faidelerine nisbeten yine ancak bir zerre kadardır. İşte vaziyet ve hal böyle olduğu halde; acaba nasıl olabilirki, şu alemin halk ve icadının ille-i gâiyyesi beşerin istifadesi olsun?.

Cevaben sana denilir ki: Bu mesele, geçmiş bütün izah ve tahlillerle nazara alındığında: “Evet, öyledir ve ve haktır” denilir. Çünki, insan ruhunun vus’atı ve aklının inbisat kabiliyeti ve yaygınlığı ve istidadının inbisatlı olması ve kâinatın her şeyinden istifade cihetinin kesreti ve yaygınlığı hasabiyle; alemin yaradılışındaki ille-i gaiyye Beşerdir ve onun her şeyden önce gelen istifadesidir denilir. Hem Alemin eşya ve mevcudatından müstefidlerin istifade hususunda, yekdiğerine sıkıntı, müzahamet vermede, bölünme veya üstünde çekişme diye bir şey yoktur. Her birisi her şeyden herkes gibi istifade edebilmektedir. Nasılki küllîde ne varsa, onun her bir cüzîsinde de bulunması ve bir sıkıntının olmaması gibidir. İşte bunun için Kur’an-ı Hakîm, sema ve arzın milyon ve milyon gayelerinden tek birisi olan beşerin istifadesini, bunların yaradılışlarının ille-i gâiyyesi menzilesinde tutmuştur. İnsana nazaran ve ona görede, ille-i gâiyye yalnız kendisi olduğunu bilmektedir. Yani, insan bütün yeryüzünden, (umum dünyadan) evinin bir bağçesi, bir sahası imiş gibi istifade edebilmekte, sema dahi onun evinin bir tavanı, yıldızlar lambaları, nebatat ve hazravatda evinin zahireleri gibidir. Öyle ise, her bir ferd-i insanın hakkıdır ki desin: “Güneşe: “Benim güneşim!”. Semaya: “Benim ğöğüm”. Yere: “Benim arzım!..” ve daha buna göre, aklın beraberinde olmak şartiyle teemmül eyle!

---------------(---------------

Ammaö

وَ اَنْزَلَ مِنَ السَّمَاءِ مَاءً فَاَخْرَجَ بِهِ مِنَ الثَّمَرَاتِ رِزْقًا لَكُمْ

keyfiyetine gelince, bilmiş olasınki

اَنْزَلَ

kelimesinin zamire nisbet edilmesinde “inzal eyledi” zamirine işaret veriyor ki; gelen yağmur damlaları ancak bir kasd ve iradenin mizaniyle indirilir ve hikmetiyle gönderilir. Hatta her bir katre yağmurun, mahsus bir nizam’ın koruması altında ve himayesi içinde bulunduğunun emaresi şudur ki: Yağmur uzak mesafelerden yere doğru gelirken; havanın ve fırtınanın onlarla oynamasıyla ve katreler bir-birine çarpılma istidadlarıyla beraber,


Yükleniyor...