Amma

وتحقرتصصب ıشثتطخث سışفتش خطزفخصصتلق لةيزضزثثتغ هخ يلطلقفظهزحخفضخ خط طلفلهلتك وفتصطتقطز طتطلصلث خحخصخثتشلض شتفتصظ فخححتشلض سışفتش تثتكزر ۠ضلضل ıۛıكعته خهزح لصافتصطتقطز هحك طزقصتصخجصüه ıشكته ıشثتطخث وزطتود سخصهüضشüر ıۛıصıصعتمخج طزşزطخصقخق سطıطتحزط ۠ضلضل زشتح اعْبُدُوا

ساعْبُدُوا

ibadet ve kulluk ediniz diye cevab vermiştir. İşte bu cevaplılığın hükmiyle) Allah’ın bu hitabı, –üstte bahsi yapılmış– ayrı ayrı insan tabakalarına yaptığı nidadır ki; itaat etmeye delalet, ihlasa işaret, devama remz, ve tevhide telmih etmektedir. Yani: “Ey umum insan tabakaları! Allaha itaat ediniz. İhlas ile onun ibadetine yöneliniz.. ve bunda sebatlı olunuz.. Ve bu ihlas ve sebatı da arttırınız.. ve bütün bunların özü, hülasası olan Allah’ı tevhid edip birleyiniz! (Yani, her şey’in ve bütün kâinatın maliki, Rabbi, ve yalnız tek bir ilahı o olduğuna iman ve îkan getiriniz demektir.)

Amma ²

رَبَّكُم

ise, işarettir ki; ibadet, Allah ile kul arasında şerefli bir nisbet ve âlî bir münasebet olduğu için, ona karşı rağbetli ve istekli olmanın pek yerinde, muvafık ve münasip olacağı gibi; bu ibadeti aramak ve istemek dahi lazım ve labüdd bir iş, bir vazifedir. Zira sizi terbiye eden ve besliyen ve sizin ona her zaman ve her şeyde muhtaç bulunduğunuz o Rabbinizdir. Öyle ise, ona olan ibadetin, ona karşı bir teşekkür ve ona bir hizmet borcu olduğunu unutmayınız!

Amma

الَّذِي خَلَقَكُمْ وَالَّذِينَ مِنْ قَبْلِكُمْ

Cümlesinin heyet ve vaziyetlerine gelince, bilmiş ol ki:

الَّذِي

Yükleniyor...