SADEDE DÖNÜYORUZ

Amma

اَلَّذِي خَلَقَكُمْ

cümlesine gelince, bil ki: Cenab-ı Hak Teala vakta kullarını ibadete çağırarak, imtisal için emreyledi. İbadet ise üç şeyi, hali iktiza eylemektedir: O şeyler de bunlardır:

1- Ma’bud’un, (ibadet edilenin) mevcud, yani varolması..

2- O Ma’bud’un Vâhid-i Ehad olup, tasarruf, terbiye ve idarede istiklal ve vahdete sahib olması..

3- Ve O Ma’bud’un her cihetle ibadete layık ve müstehak olamsıdır.

İşte bu ayet cümlesi, şu üç şeye dair olan mukadder suallerin üç delillerine de işaret ederek cevaplamıştır.

irincisi: Ma’bud’un varlığı ve mevcudiyetidir. İşte bunun delilleri iki kısımdır: 1- Afakî, 2- Enfüsî..

Enfüsî deliller de iki nev’idir: 1- Nefsî.. 2- Usulî..

Kur’an-ı Hakîm, en yakın ve en vâzıh olan nefsî delile:

اَلَّذِي خَلَقَكُمْ

kavliyle işaret etmiştir. Usûlî delile ise: ö

وَ الَّذِينَ مِنْ قَبْلِكُمْ

sözüyle işaret vermiştir.

---------------(((---------------

Amma

لَعَلَّكُمْ تَتَّقُونَ

cümlesi makabliyle olan nazmı ise, bilki: Kur’an-ı Hakîm vaktaki ibadetiö

اَلَّذِي خَلَقَكُمْ وَ الَّذِينَ مِنْ قَبْلِكُمْ

cümleleriyle insanların yaradılış keyfiyetlerine ve âba ve ecdadlarının hilkatlarına ta’lik eyleyip bağladı. O halde ibadet, beşerin yaradılışı üzerine terettüb eden iki noktayı iktiza eylemiştir.

Yükleniyor...