heyecanlandırmanın lüzumlu hükmüyle; ya istihsan meyli, ya da nefret temayülü ziyadeleşip artmaya başlar. Sonra o meyil, yavaş yavaş kuvvetleşir, ta o dereceye gelir ki; meyil sahibini, iyilikleri ya da kötülükleri zikredilen şahsı müşafeheten görmek için sevketmeye zorlar. Sonra, makamın haline göre, dinleyicilerin meyilleri o şahsın evsafına yönelmeleri iktizası ile, Cenab-ı mütekellim, bahsi yapılmış şahsı hazır edip, alıp dinleyicilerin huzuruna çeker ki, direkt hitap ile ona teveccüh edilsin.
Hem yine, aynı ayetin hitabında hususî bir nükte de bulunmaktadır ki, o da: yapılmış teklifin ağır yüklerini hitabın lezzetiyle hafifletmektir. Ayrıca da ayette şöyle bir işarette vardır ki, ibadette abd ile Halıkı arasında herhangi bir vasıtanın, aracının olmadığına ve olamayacağına da bakmaktadır.
AMMA AYETİN CÜMLELERİ ARASINDAKİ NAZM VE DİZİLİŞ KEYFİYETİNE GELİNCE:
Bil ki:
يَا اَيُّهَا النَّاسُ اعْبُدُوا
hitabı, üstte tarifi yapılan o üç fırka insanların herbirisine, üç çeşit zaman (yani; hal, mazî ve müstakbel zamanları) içerisinde olan bütün tabakalara hitaptır. Yani, İlahî hitabda şöyle der: “Ey kâmil mü’minler! Sebat ve devam sıfatı üzerine ibadet ediniz!”
“Ey ortancalı olanlar! İbadeti ziyadeleştirme, arttırma keyfiyeti üzerine ibadet ediniz!”
“Ey kafirler! İbadetin şartı olan iman ve tevhid üzerine ibadeti yerine getiriniz!”
“Ey münafıklar! İhlas keyfiyeti üzerine ibadet ediniz!” Demek ki burada, ibadet herkesce manevî bir müşterekliği bulunan bir şey gibidir. Feteemmmel!
رَبَّكُمُ
kelimesi ise der ki: “Rabbinize ibadet ediniz! Çünki o, sizi terbiye eden, besleyen, rızıklandıran bir Rabb’dir. Sizin de ona ibadet eden kullar olmanız gerekmektedir.
Hem yine, aynı ayetin hitabında hususî bir nükte de bulunmaktadır ki, o da: yapılmış teklifin ağır yüklerini hitabın lezzetiyle hafifletmektir. Ayrıca da ayette şöyle bir işarette vardır ki, ibadette abd ile Halıkı arasında herhangi bir vasıtanın, aracının olmadığına ve olamayacağına da bakmaktadır.
AMMA AYETİN CÜMLELERİ ARASINDAKİ NAZM VE DİZİLİŞ KEYFİYETİNE GELİNCE:
Bil ki:
يَا اَيُّهَا النَّاسُ اعْبُدُوا
hitabı, üstte tarifi yapılan o üç fırka insanların herbirisine, üç çeşit zaman (yani; hal, mazî ve müstakbel zamanları) içerisinde olan bütün tabakalara hitaptır. Yani, İlahî hitabda şöyle der: “Ey kâmil mü’minler! Sebat ve devam sıfatı üzerine ibadet ediniz!”
“Ey ortancalı olanlar! İbadeti ziyadeleştirme, arttırma keyfiyeti üzerine ibadet ediniz!”
“Ey kafirler! İbadetin şartı olan iman ve tevhid üzerine ibadeti yerine getiriniz!”
“Ey münafıklar! İhlas keyfiyeti üzerine ibadet ediniz!” Demek ki burada, ibadet herkesce manevî bir müşterekliği bulunan bir şey gibidir. Feteemmmel!
رَبَّكُمُ
kelimesi ise der ki: “Rabbinize ibadet ediniz! Çünki o, sizi terbiye eden, besleyen, rızıklandıran bir Rabb’dir. Sizin de ona ibadet eden kullar olmanız gerekmektedir.
Yükleniyor...