Amma

ظُلُمَاتٌ

nün cem’i ise, bulutun simsiyah karanlığından ve kesafet ve katılığı ve tabakalaşmasından; ve yağmur’un âniden pek suratlı gelip yaklaşmasından ve katrelerinin yığın yığın tekasüfünden ve gecenin katmerli karanlığından gelen çeşitli karanlıklara imâ etmek içindir. Lâkin

ظُلُمَاتٌ

nün tenkiri ise, istinkar içindir. Yani: görünmiyen ve bilinmiyen bazı eşya ile beraber, muhatabın de cehline işaret içindir, ki buda

ظُلُمَاتٌ

deki cem’i tekid ediyor.

Amma

وَرَعْدٌ وَبَرْقٌ

cümlesine gelince, bilesin ki: Burada temsil yolu ile getirilmiş olan halden maksad ve gaye, münafıkların hayretli, dehşetli hallerini tasvir etmek içindir. Ayni zamanda temsildeki musibete uğramış mütehayyir şahsın bütün dikkat ve tamam-ı nazarını toplayıp en küçük hadiseye dahi dikdiğini göstermektir. İşte bu dikkat-ı nazar ve imanından raadın ve berkin içindeki acib inkılabları ve garib olan tehavvullerdeki hadiseleri düşünüp tefekkür etmek gerek. Zira öylesi bir musibete giriftar olmuş olanlar, bir bakarlarki; bir zulumettir kâinatı istila eyledi. Ve tıpkı bir adem gibi mevcudatı birden yuttu, yok eyledi. İşte bu halde onların hayretleri yetimane bir gam ve kedere ve meyyitane bir sükûta inkılab eyler. Çünki onlar o vaziyetlerinde vucud ve varlığın en zahir delillerini görmemektedirler, ki oda yücelerdeki alemlerin konuşmaları ve sesleridir. Sonra âniden hicabın keşfiyle, yani şimşeğin defaten parıldayarak mevcudatı zuhura çıkarıp gözlere göstermesiyle; nazarları dehşete kapılmış bir mütehayyir haifin (şaşkınlık içinde korku hissedenin) nazarına inkılab eder. Evet nasılki onalar (temsildekiler); gayr-ı mütenahî bir fezada hiçbir tarafta zaiflik ve yufkalığı olmayan ve kendileri için hiçbir ümid kapısını, ya da bir deliğini bırakmayacak tarzda olan hasra gelmez bir zülümatı birden gördüklerinden, buna onlar nevmic ümidsizlik nazarıyla bakarlarken; birden ve ansızın fezadan zülümatın boşanıp yok olduğunu ve derakab onun yerini bir nur’un, bir ziyadan doldurduğunu görürlerde; az önceki mutlak yeis ve ümidsizlikleri birden bir ümidi inkilab eder.

Yükleniyor...