kabele edip cevap veriyor.. Ve müfsidlerin gerçek karkaterleri kendilerinin öz zatlarında görünmesiyle, fesad ve ifsad adeta bizzat kendi zatlarıdır diyerek; nasıl

اِنَّمَ

dan müstefsad olan münhasırlığı müdafaa etmelerine karşı, karşılık veriyor.

Ve keza,

وَلَكِنْ لَايَشْعُرُونَ

cümlesine atf-ı nazar eyle ki; münafıklar, ıslahcılıklarının ma’lumlılığını müdafaa ederek, mü’min olan nasihatçılarına karşı ettikleri tezyif ve zımnî hakaretlerine karşı, Kur’an nasıl bu cümle ile cevap veriyor: “Onlar nasihata layık değillerdir” diyerek şuursuzluklarını ilan ediyor.. Ve daha buna kıyasen düşün!

---------------(((---------------

وَاِذَا قي۪لَ لَهُمْ اَمِنُوا كَمَٓ اٰمَنَ النَّاسُُ قَلُوٓا اَنُوءْمِنُ كَمَٓ اٰمَنَ السُّفَهَءُد

اَلَٓااِنَّهُمْ هُمُ السُّفَهَٓءُ وَلٰكِنْ لَايَعْلَموُنَ د

Bakara/13

Ey birader bilmiş ol ki: bu ayette gösterilen ma’na cihetiyle nazm ve diziliş nev’i, evvelki ayette ifade edilmiş nazm ve diziliş veçhi ile olan irtibatı ise, her iki ayetin irşad ve nasîhata dair olan yönleridir. Yani: Burada bu ayette emr-i bilma’ruf ve tahliyye

تَحْلِيَّه

ve terğip vecihlerini, evvelki ayetteki nehy-i anil-münkere ve tahliyye

تَخْلِيَّه

ve terhibe atfeylemiş olmasıdır.

Hem her iki ayette, münafıkların tarifleri yapılmış olan iki ayrı vasıfları da cinayetten olduğu cihetle; mü’minlere karşı yaptıkları küçültme ve tahkiri tezammun eden tesfihlerini (yani münafıkların, mü’ minleri sefih kimseler olarak görüp öyle ta’rif etmelerini) mü’minlere

Yükleniyor...