onlarla olan muamelelerinde ise, istidracî bir tarzda, yani yavaş- yavaş onların üstünde mü’minlerin ahkâmını icra eylemektedir. Halbuki onlar ise, o halleriyle indellahta; ayrı ayrı iki şahsı kandırıp aldatmak, ya da avcının in deliğinden çıkıp kaçan farenin daha sonra “Nafıka” denilen iki katlı deliğine girdikten sonra, yine tekrar firar edip kaçacağını hissetmesi sûret ve harekinde olan ahbes kefereler gibidirler.

Amma ö

يُخاَدِعُونَ

lafzından ta

صفıحıفتصتضصظ şزضكخ طلضضتيتك زفخصخجزكخط طتصظ صزقصخقخكüض طخهخصهخ ثüككخفخك خطزفخصفزثفزث خم طخفزكشخفخذ زطزفخصفخۛزحشخه خحفخصخصضüج كخحت زحخه لت وزش شتث تطلş طزۚز زكخرزج ضيتط خم şزصزيزح طتصظ خصز كخهت زشخجط طزفخصخصضüج زش فتحتش خه بِماَكَانُوا يَكْذِبُونَ

İşte, birbirlerini mütezammın olan o yedi cümleler ise şunlardır:

1-Münafıların muhalı taleb etmeleriyle ahmaklıklarını göstermek..

2- Menfaat niyetiyle, nefislerine vermiş oldukları zararları ile sefihliklerini bildirmek..

3- Zarar ile menfaatın arasını temyiz edip ayıramamaları ile cehaletlerini ilan eylemek..

4- Tinetlerinin habisliğini ve asıl ve hilkat itibariyle sıhhat, istikamet madeni olması lazım gelen akıllarının hastalık ve marazını ve hayat menba’ı olan kalblerinin ölmüşlüğünü i’lan etmek suretiyle rezilliklerini izhar eylemek..

5- Şifayı ararken, hastalıklarını arttırdıklarını gösteren ifadeleriyle; zelillik ve âcizliklerini beyan etmek..

6- sonra, dünyada iken, içinde bulundukları mahza elemin, azabın, ahirette daha çok ve daha büyük bir elem-i sırfı doğuracağını bildirip, onları tehdit eylemek..

7- Ve onları alamet ve nişanların en kabihi olan yalancılıkla damğalayarak beynennas teşhir eylemek..

Amma şimdi, bu yedi cümlenin ittisak içinde oluşu (Beraberlik ve birlik içinde olmak ve birbirlerini tamamlamak) ve intizamkârane çizgide olmalarıyla beraber, aralarındaki hükmün yerdiğerine akıp dökülüşü ise şöyledir:

Yükleniyor...