ŞİMDİ AYETİN TAHLİLİ
İşte bilmiş ol ki:
مِنََ النّٰاسِ
kelamı, bir vech ile
مَنْ يَقُولُ
deki
مَنْ
nin bir ön haberidir.
3- Eğer desen: Münafık’ın bir insan olduğu bedihidir, açıktır. Neden ayet
مِنََ النّٰاسِ
(Yani, inasanlardan) diye ta’rif eylemiş?..
evaben sana denilir ki: Evet, hüküm olunan şey, eğer bedihî ise, o halde o şeyin ve hükmün levazımından birisi maksûd ve garaz olur. İşte burada o levazımlardan birisi “Taaccüb”dür. Yani: O hükmün ve o şeyin acaibliğini izhardır. Güya ayet der ki: Rezil münafık’ın bir insan olması ne kadar aciptir. Zira insan mükerremdir; onun şe’ni şunun gibi hissetin, alçaklığın derekesine düşmek değildir. Evet, münafıklık insana yakışmaz.
4- Eğer desen: Ayet, ne için
نَاسِ
kelimesini
مِنْ
den önce zikretmiş? (Yani, niçin “insan”ı başa almış?)
evaben sana denilir ki: “Taaccüb” inşasının şe’ni “Sadaret” tir, ön doğuştur. Aynı zamanda mübtedâ sıfatı üzerinde nazarın temerküz etmiş olmasıdır ki, asıl olarak garaz ve maksadın merci’ ve menatı da bu hususdur. Aksi halde nazar durup bekleyecek, sonra Habere geçebilecektir.
Hem sonra,
النّٰا نَاسِ
tarzındaki ünvandan bazı letaifler de tereşşüh edip dışarı sızmaktadır.
�şte Birincisi: Münafıkları “insanlar” umumîyeti içerisinde göstererek şahsen ta’yin etmemesi ve açığa çıkarıpta rüsvay etmemesi, belki
النّٰاسِ
ünvanı altında setredip, gizlemesi mühim bir hikmet içindir. Bu hikmet ise, şunu îma ediyor ki: Peygamberin (A.S.M.) siyaset ve idaresinde en münasip düşen vaziyet, onları setretmek ve perdeyi yüzlerinden kaldırıp
İşte bilmiş ol ki:
مِنََ النّٰاسِ
kelamı, bir vech ile
مَنْ يَقُولُ
deki
مَنْ
nin bir ön haberidir.
3- Eğer desen: Münafık’ın bir insan olduğu bedihidir, açıktır. Neden ayet
مِنََ النّٰاسِ
(Yani, inasanlardan) diye ta’rif eylemiş?..
evaben sana denilir ki: Evet, hüküm olunan şey, eğer bedihî ise, o halde o şeyin ve hükmün levazımından birisi maksûd ve garaz olur. İşte burada o levazımlardan birisi “Taaccüb”dür. Yani: O hükmün ve o şeyin acaibliğini izhardır. Güya ayet der ki: Rezil münafık’ın bir insan olması ne kadar aciptir. Zira insan mükerremdir; onun şe’ni şunun gibi hissetin, alçaklığın derekesine düşmek değildir. Evet, münafıklık insana yakışmaz.
4- Eğer desen: Ayet, ne için
نَاسِ
kelimesini
مِنْ
den önce zikretmiş? (Yani, niçin “insan”ı başa almış?)
evaben sana denilir ki: “Taaccüb” inşasının şe’ni “Sadaret” tir, ön doğuştur. Aynı zamanda mübtedâ sıfatı üzerinde nazarın temerküz etmiş olmasıdır ki, asıl olarak garaz ve maksadın merci’ ve menatı da bu hususdur. Aksi halde nazar durup bekleyecek, sonra Habere geçebilecektir.
Hem sonra,
النّٰا نَاسِ
tarzındaki ünvandan bazı letaifler de tereşşüh edip dışarı sızmaktadır.
�şte Birincisi: Münafıkları “insanlar” umumîyeti içerisinde göstererek şahsen ta’yin etmemesi ve açığa çıkarıpta rüsvay etmemesi, belki
النّٰاسِ
ünvanı altında setredip, gizlemesi mühim bir hikmet içindir. Bu hikmet ise, şunu îma ediyor ki: Peygamberin (A.S.M.) siyaset ve idaresinde en münasip düşen vaziyet, onları setretmek ve perdeyi yüzlerinden kaldırıp
Yükleniyor...