Evet, dünyada, namus ve giret ehli bazı kimseler bulunabiliyor ki; cinayet hacaletinin hicabı üstünden izale edilip kalksın diye kendisine hadd-i şer’î’nin icrasını iştiyak ile arzu eder.
Hem dahi Cehenneme duhûl, velev ki daimî bir hulûd da olsa (yani onda ebedi kalmak dahi olsa) ve cehennem ebeden onların daimî evleri de olsa; lâkin amellerinin cezası tamam olup bittikten sonra; –layık ve müstehak olduklarından değil, belki dünyada işledikleri bazı hayır işli amellerinin mükafatı olarak cehennem ateşi ve azabıyla bir çeşit ülfet ve onunla intiba etmekle, hayli bir tahfifat hasıl olacağına hadislerde
{ Bu mevzudaki hadisleri geniş hadis kaynaklarında arayıp bulmuş değiliz. Lakin bir örnek olarak Fahreddin-i Razinin “Et Tefsir-ül Kebir” c:3, sh:145 te: “Cenâb-ı Allah ehl-i isyanı Cehennemde, bir müddet azap içinde bıraktıktan sonra, azaplarını kesecek, ebedî azap içinde bırakmayacaktır.” Diye Ehl-i Sünnet vel Cemaatin re’yi budur demektedir.
بَلَيٰ مَنْ كَسَبَ سَيِّ َةً
Bakara/81 ayetin tefsirinde zikretmiştir. Gerçi mezkûr tefsir, “ehl-i küfrün azabını” demiyor. –Mütercim–}
işaret edilmiştir. İşte bu noktadan, layık olmadıkları halde kâfirlere de bir nevi merhamet vechi!..
Hem dahi Cehenneme duhûl, velev ki daimî bir hulûd da olsa (yani onda ebedi kalmak dahi olsa) ve cehennem ebeden onların daimî evleri de olsa; lâkin amellerinin cezası tamam olup bittikten sonra; –layık ve müstehak olduklarından değil, belki dünyada işledikleri bazı hayır işli amellerinin mükafatı olarak cehennem ateşi ve azabıyla bir çeşit ülfet ve onunla intiba etmekle, hayli bir tahfifat hasıl olacağına hadislerde
{ Bu mevzudaki hadisleri geniş hadis kaynaklarında arayıp bulmuş değiliz. Lakin bir örnek olarak Fahreddin-i Razinin “Et Tefsir-ül Kebir” c:3, sh:145 te: “Cenâb-ı Allah ehl-i isyanı Cehennemde, bir müddet azap içinde bıraktıktan sonra, azaplarını kesecek, ebedî azap içinde bırakmayacaktır.” Diye Ehl-i Sünnet vel Cemaatin re’yi budur demektedir.
بَلَيٰ مَنْ كَسَبَ سَيِّ َةً
Bakara/81 ayetin tefsirinde zikretmiştir. Gerçi mezkûr tefsir, “ehl-i küfrün azabını” demiyor. –Mütercim–}
işaret edilmiştir. İşte bu noktadan, layık olmadıkları halde kâfirlere de bir nevi merhamet vechi!..
Yükleniyor...