Birinci Cihet:

{ Buradaki fezlekeli meselenin izahatı, Envar Neşriyat Barla Lahikası sh: 272 deki “Mesail-i Müteferrika” da.. ve bir de “Yirmisekizinci Lem’a” nın müteferrik parçaları içindeki bir meselede, Yani: Osmanlıca Lem’alar sh: 697 deki parçada ve daha Risale-i Nurun başka bazı yerlerinde bulunmaktadır. –Mütercim–}

Küfür üzerinde ömür sürüp ölen birinin cevher-i ruhunun fesadından, bozulmuş olmasından dolayı; eğer dünyada ebedi kalmış olsaydı; kâfir olarak devam edip gideceği kat’î gibi idi. Evet, böylesi bozuk bir kalb, öylesi ğayr-i mütenahî bir cinayeti işlemeye müsaid ve elverişlidir.

İkinci Cihet: Küfür: Her ne kadar mütenahî ve hududlu bir zamanda olmuş ise de, lâkin gayr-i mütenahîye bakan ve onu alakadar eden bir cinayettir, hem gayr-i mütenahîyi tekziptir. Yani, vahdaniyete şehadet eden umum kâinatı ve sayısız mevcudatı yalancı saymadır.

Üçüncü Cihet: Küfür, gayr-i mütenahî nimetleri küfran ve inkârdır.

Dördüncü Cihet: Küfür, zat ve sıfat-ı ilahiyenin gayr-i mütenahîliği karşısında bir cinayettir. Yani tanımamak, bilmemek ve inkârla mukabeledir.

Beşinci Cihet: Beşerin vicdanı

لاٰيَسَعُنِي اَرْض۪ي وَلاٰسَمَايء

{ Bu hadisin bir çok me’hazları için bak: R.K.K. 2. baskı sh: 376, sıra no: 28 –Mütercim–}

hadisi sırrıyla, her ne kadar zahirde ve mülk cihetinde mahsûr ve mütenahî ise de, lakin hakikatta onun Melekûtiyeti kendi damarlarını ebede uzatmış yaymıştır. İşte bu cihetten vicdan-ı beşer, gayr-ı mütenahî gibi bir ihataya malik iken, küfür ile pislenir, muzmahil olur.

Altıncı cihet: Zıdd, her ne kadar kendi zıddına muânid ve nakzedici ise de, lâkin ekser hükümlerde zıdd, zıddının mümasili ve dengidir. İşte bu noktadan; nasıl ki iman ebedî lezzetleri semere veriyor. Öyle de: Küfrün de ebedî elemleri doğurması, yani o elemlerin ondan doğması şe’nindendir.

İşte şu altı cihetlerin meczinden, terkibinden şöyle bir netice çıkıyor ki; küfür karşılığında verilecek olan nihayetsiz ceza ve azab, ancak o nihayetsiz cezaların hakkı ve müstehakkıdır ve ayn-ı adalettir.

Yükleniyor...