cüz-i ihtiyarînin künhünü bilipte ta’bir edememek, onun kat’i varlığına münafi olmaz.

İşte eğer sen, bu esasları iyice tefettun edip anladınsa, şimdi yine sana söyleneceklere de kulak ver!

Evet, biz Ehl-i Sünnet Vel Cemaat ma’şerleri, yani cemaatleri ve toplulukları bu meselede ehl-i i’tizala şöyle hitap ederiz ki: Ey ehl-i İ’tizal! Kat’î ve muhakkattır ki; abd, masdardan hasıl olan ve ondan çıkan vaziyetlerde olduğu gibi, hasıl-ı bil masdarın da haliki değildir. Belki ancak abd, yalnız masdarın masdarıdır. Zira, kâinatta müessir-i hakikî, gerçek te’sir sahibi ancak Allahtır. Tevhid-i hakikî bunu böyle iktiza eyler.

Sonra, Cebriyecilere de döner, şöyle hitap ederiz: Ey ehl-i Cebr! Abd, ihtiyarsız bir tarzda fiili işlemeye muztarr değildir. Zira, Cenab-ı Hak Hakîm-i Mutlak olduğundan, abdine bir cüz-ü ihtiyarî vermiştir. Ve bu cüz-ü ihtiyarî abdin elinde mevcuddur. Evet, çünkü tenzih-i hakiki (zulüm, abes işleri yapmaktan ve saire ayıplardan tenzih eyleme) bunu böyle iktiza eyler.

7- Eğer deseniz: Cüz-ü ihtiyarî tahlile tabi tutulup her şerh ile deşildikçe, ondan yalnız bir cebr meydana çıkıyor?..

evaben size denilir ki: Evvela: İnsanın kendi vicdanı ve fıtratı, insanda ihtiyarî olan emr ile, iztirarî olan işin arasını tefrik edip ayıran bir emrin, bir şeyin mevcudiyetine kat’iyyen şehadet etmektedir. Bu emrin biz ta’rifini yapamazsak da, bir şey lazım gelmez, olmamasına da delil sayılmaz.

Saniyen: Size denilir ki; meyelan denilen şey, Eş’arîlerin benimsedikleri gibi mevcud bir emir olsa, o zaman ondaki tesarruf, abdin elinde itibarî bir emir olmuş olur. Şayet Maturidîlerin kabul ettikleri tarzda, o meyelan eğer bir emr-i itibari olsa, o vakit onun sübût ve tehassüsü, mucîb bir illet-i tammeyi istilzam etmez.. Ve o halde tehalüf ve ya te’hir caiz olmuş olur. Fetemmeel.

Velhasıl: Hasıl-ı bilmasdar, adet ve kaidece masdara bakar ve ona mevkuftur, bağlıdır. Masdarın esası ise, meyelan veya ondaki tasarruftur. O ise, hakikî mevcud bir şey değildir ki; tahassus edebilmesi için, (yani hususiyet kesbederek vücud bulabilmesi için) gah o, gah da bu, müessirsiz olarak bir mümkin şey olmuş olsun. Ya da aksiyle; müreccihsiz, sebepsiz


Yükleniyor...