İşte bak:

وَمَا اُنْزِلَ مِنْ قَبْلِكَ

ayeti içine girip, ona karışarak gizlenen mezkur maksadlar şunlardır:

1- Hz. Muhammed Aleyhissalatü Vesselam şüphesiz Nebidir, peygamberdir.

2- O, peygamberlerin en mükemmelidir.

3- O, Hatemûl-Enbiyadır. (Nübüvvet divanının fermanını mühürleyerek kapamıştır.)

4- O, bütün kavimlere ve her hepisine birden peygamberdir.

5- Onun Şeriatı, diğer bütün şeriatleri neshetmiş, kaldırmıştır.

6-

{ Aslî maksadlar 5 iken, 6. cısı o beşlerin bir nevi neticesi ve hülasaları olduğu için beşden altıya çıkmıştır. MütercimM }

Onun Şeriatı, diğer şeriatlerin bütün hasenelerini kendinde cem’eylemiştir.

Şimdi sen, eğer

مِنْ قَبْلِكَ

kelimesinde –üstte sıralanan maksatların vech-i inikaslarından (1) rakamıyla gösterilen maksadın inikas vechini görmek istiyorsan; gel, bak! İşte,

مِنْ قَبْلِكَ

sözü, ancak mesleklerinde ittihad olduğu zamanda ve yolları bir olduğu vakitte ve o münasebetle söylenen bir sözdür. Buna göre; bu kelime, şu gelecek manaları sızdırıyor gibidir. “Yani: Peygamber olan Hz. Muhammedden önce gelmiş, gitmiş Nebilerin nübüvvetlerine dair hücetler ve peygamberliklerinin doğruluklarını gösteren deliller tamamıyla ve birden ve heyet-i mecmuâsıyla; mantıktaki en baş kıyas olan Kıyas-ı evlevi ile; Ve “tankihül-menat” ile “Tahkikül menat” denilen sabit illetleri ve asıl sebepleri tehzip ve tahkik neticesinde; Hazret-i Muhammed’in (A.M.) nübüvvetine ve kitabı olan Kur’anın ona nazil olduğuna bir tek delil oduğu gibi; umum enbiyanın bütün mucizeleri de adeta onun sıdkına, doğruluğuna ve hakkaniyetine bir tek mu’cize hükmündedir.


Yükleniyor...