Nihayet Bitlis'in hin-i sukûtunda ayağı kırılmış ve omuzu mecruh bir halde, iki gün mahsuriyetten sonra, Ruslara esir düştü. İki sene üç ay esaretten sonra; tahlis-i giribâna muvaffak olarak bugün elhamdülillah Dâr-ûl Hikmet-ül İslâmiye azalığında vazife-i diniye ve ilmiye ile meşgul bulunuyor.
Hocamın tercüme-i hâline ait o havalide gerek ahali-i ulemâdan telakki ve gerek bizzat müşahede ettiğim ahval ve vukuâtı muhtasaran enzar-i kâri'îne arz eyliyorum.
Her hususta mübalağadan son derecede tevakkî ve hatta tarafgirlik tühmetine maruz olmaktan ihtirazen, bir çok malûmatı ihmal ettiğime kâri'în emin olabilirler.
Pek çok garâibi mutazammın tercüme-i hâlinin tafsilini ayrı bir risale şeklinde neşretmek niyetindeyim.
Yükleniyor...