ت

- Tasadduk malda olduğu gibi; ilimde, fikirde, fiilde de olur.

* * *


ن م

- Deli adama "iyisin, iyisin" denilse iyileşmesi, iyi adama "fenasın, fenasın" denilse fenalaşması nâdir değildir.

* * *


س

- Düşmanın düşmanı, düşman kaldıkça dosttur; düşmanın dostu, dost kaldıkça düşmandır.

* * *


س

- İnadın işi, Şeytan birisine yardım etse; "Melektir" der, rahmet okutur; ötekinde melek görse, "libasını değiştirmiş." der, lanet eder.

* * *


ن م

- Bir derdin dermanı, başka bir derde zehir olabilir. Bir derman, hadden geçse, dert getirir.

* * *


م ن

-

اَلْجَمْعِيَّةُ الَّت۪ى ف۪يهَا التَّسَانُدُ اٰلَةٌ خُلِقَتْ لِتَحْر۪يكِ السَّكَنَاتِ وَالْجَمَاعَةُ الَّت۪ى ف۪يهَا التَّحَاسُدُ اٰلَةٌ خُلِقَتْ لِتَسْك۪ينِ الْحَرَكَاتِ

* * *


م ن

- Cemaatte vâhid-i sahih olmazsa; cem' ve zamm, kesr-i darbî gibi küçültür.

* * *


Yükleniyor...