Bütün ihtilalat ve fesadın asıl ve madeni ve bütün ahlâk-ı rezilenin mahrek ve menba'ı tek iki kelimedir:
Bir: "Ben tok olsam, başkası açlıktan ölse bana ne!"
İki: "İstirahatim için zahmet çek; sen çalış, ben yiyeyim."
Birinci kelimenin ırkını kesecek tek bir devası var ki, o da vücûb-u zekattır.
İkinci kelimenin devası, hurmet-i ribadır.
* * *
ا
- Adalet-i Kur'âniye âlem kapısında durup, ribaya "Yasaktır, girmeye hakkın yoktur" der. Beşer bu emri dinlemedi, büyük bir sille yedi. Daha müdhişini yemeden, dinlemeli!..
* * *
س
- Devletler, milletler muharebesi; tabakat-ı beşer muharebesine terk-i mevki ediyor. Zîrâ beşer esir olmak istemediği gibi, ecîr olmak da istemez.
* * *
ط
- Tarîk-ı gayr-ı meşru' ile bir maksadı takib eden, galiben maksudunun zıddıyla ceza görür.
* * *
س
- Avrupa muhabbeti gibi gayr-ı meşru' muhabbetin akibeti, mükâfatı, mahbubun gaddarane adavetidir.
* * *
ط
- Maziye, mesaibe kader nazarıyla; ve müstakbele, maasiye teklif noktasında bakmak lâzımdır. Cebr ve İtizal, burada barışırlar.
* * *
Bir: "Ben tok olsam, başkası açlıktan ölse bana ne!"
İki: "İstirahatim için zahmet çek; sen çalış, ben yiyeyim."
Birinci kelimenin ırkını kesecek tek bir devası var ki, o da vücûb-u zekattır.
İkinci kelimenin devası, hurmet-i ribadır.
ا
- Adalet-i Kur'âniye âlem kapısında durup, ribaya "Yasaktır, girmeye hakkın yoktur" der. Beşer bu emri dinlemedi, büyük bir sille yedi. Daha müdhişini yemeden, dinlemeli!..
س
- Devletler, milletler muharebesi; tabakat-ı beşer muharebesine terk-i mevki ediyor. Zîrâ beşer esir olmak istemediği gibi, ecîr olmak da istemez.
ط
- Tarîk-ı gayr-ı meşru' ile bir maksadı takib eden, galiben maksudunun zıddıyla ceza görür.
س
- Avrupa muhabbeti gibi gayr-ı meşru' muhabbetin akibeti, mükâfatı, mahbubun gaddarane adavetidir.
ط
- Maziye, mesaibe kader nazarıyla; ve müstakbele, maasiye teklif noktasında bakmak lâzımdır. Cebr ve İtizal, burada barışırlar.
Yükleniyor...