İslâm'a Yakışan Hudabinâne İnsaftır. Hodbinane Tenkid Değil

En müthiş marazımız, hem mânevî musibet; cerbeze ve gurura dayanan şu tenkiddir. O tenkidi işleten, ger insafın eliyse;

Hakikatı rendeçler. Ger o tenkidi, gurur istihdam etse, tahrib eder parçalar. O müdhişin müdhişi, şöyle tenkid ger girse,

İmanî akaide, dinî müsellemâta. Zîrâ îman tasdikle beraber hem iz'andır. İz'an ile beraber, teslim ve iltizamdır. Eğer za'fı olmazsa,

İltizamla beraber, mânevi imtisaldir. Şöyle tenkid kırıyor, teslim ve imtisali, iz'an ve iltizamı. Çendan bir şekk vermezse,

Tasdikde de kalıyor, bîtaraf lâubâli. Şu zaman-ı tereddüd-ü evham ve vesvesede, lâzım budur herkese,

İz'an ve iltizamı; tenmiye ve takviye eden sâfî âsarı, nûranî sıcak kalblerden çıkan bî vesvese

Müsbet efkârı, müşevvik beyanatı; hüsn-ü zanla temaşa, tedkik etmek gerektir. Avrupa kâselisi beynindeyse;

Zebanzeddir "bîtarafane düşünmek, muhakeme!.." Halbuki bu kelime, muvakkat dinsizliktir. Yeni mühtedi olsa, ya dine müşteriyse,

Belki o yapabilir. Evet yüzde birisi, farz-ı kifaye için; hasm-ı dini ilzamen, ya tâlibi iknaen, muvakkaten istese,

O tavrı takabilir. Lâkin yüzde doksana, böyle terbiye vermek; bir hasmı kazanmadan, kırk Müslim feda olur; her biri bir vesvese.

* * *


Gurur Zaafdan Gelir, Dalâlete Gider. Gurur Dahilde İlhaddır, Harice Küffarın Efkarına Karşı Salâbettir

Bir menba-ı dalâlet, gurur-u fikriyedir. Gurur onu çıkarır, cadde-i cumhurîden, açık yerde bırakır. Kendine cadde yapmak, onu mecbur ediyor.

Menhec-i cumhurîden çıkmış; şükûk ve evham iki taraf atılmış, yanında cadde yapsa, o evhamla çarpışmak, ona zarurî olur.

Yükleniyor...