DÖRDÜNCÜ VEHİM
İçimizdeki gayr-ı müslimler ürkecekler veya bahane tutacaklar?
Elcevab:
Bahane tutmak çocukluktur veya hainliktir. Ürkmek ise, cehalet veya tecâhüldür. Zîrâ gayr-ı müslimler kurun-u vustada vahşî oldukları zamanlarda ferman-ı
لَٓا اِكْرَاهَ
ile, bu kadar edyan ve akvam-ı muhtelife medeniyyet-i İslâmiyede masûn kaldıklarından, İslâmiyetin uluvv-u cenabı ve gayr-i müslimlerin tevehhüm ettikleri mahzurun ademi güneş gibi tezahür ediyor. Hem de gayr-ı müslimlerin selameti, vatanın saadeti iledir. Ve meşrutiyetin devamı, ruhu, nokta-i istinadı ve mürşidi, Şeriat ve milliyetimiz olan İslâmiyyet olduğundan; gayr-ı müslimler bu ittihaddan ürkmek değil, takdis ve ünsiyet etmek lâzımdır.
BEŞİNCİ VEHİM
Ecnebilerin bundan tevahhuş etmek ihtimali var?
Elcevab:
Bu ihtimale ihtimal verenler mütevahhiştir. Zîrâ merkez-i taassublarında İslâmiyet'in ulviyetine dair konferanslarla
{(*) Bismark ve Mister Karlayl gibilerin malûm beyanatlarına işaret eder. -Müellif-}
takdis etmeleri bu ihtimali reddeder. Hem de düşmanlarımız onlar değil; asıl bizi bu kadar düşüren i'lâ-yı Kelimetullah'a mani olan cehalet ve neticesi olan muhalefet-i
Yükleniyor...