sabit olan ittihad muraddır. Yoksa İstanbul ve Anadolu'daki cemaat
{(1) Volkan'da "İstanbul ile Volkan idarehanesi murad değildir" ifadesiyledir. }
murad değildir. Amma bir katre su da, sudur. Bu ünvandan tahsis çıkmaz. Tarif-i hakikîsi
{(2) Volkan'da "tasrif-i hendesisi şöyledir" şeklindedir. }
şöyledir: Esas temeli; şarktan garba, cenubdan şimale mümted ve merkezi Haremeyn-i Şerifeyn, cihet-i vahdeti tevhid-i İlahî.. peyman ve yemini iman.. nizamnamesi, Sünnet-i Ahmediye (Aleyhissalâtü Vesselâm).. kanunnamesi, evamir ve nevahî-i şer'iye.. kulüp ve encümenleri, umum medaris, mesacid ve zevaya.. o cemaatin (cem'iyetin) ilelebed ve muhalled naşir-i efkârı, umum kütüb-ü İslâmiye ve her vakit naşir-i efkârı başta Kur'ân ve tefsirleri
{(HAŞİYE) Ve bu zamanda bir tefsiri, Risale-i Nur. -Müellif-}
ve i'lâ-yı kelimetullahı hedef-i maksad eden umum dinî ve müstakim ceraiddir. Müntesibîni, umum mü'minlerdir.
{ (3) Volkan'da"kalu beladan beri müntesiptirler" cümlesi de vardır. }
Âlem'dir (Aleyhissalâtü Vesselâm). Reisi de Fahr-i Şimdi istediğimiz nokta, mü'minlerin teveccühleri ve teyakkuzlarıdır. Teveccüh-ü umumînin tesiri inkâr edilmez. İttihadın hedef-i maksadı i'lâ-yı Kelimetullah ve mesleği de kendi nefsiyle cihad-ı ekber ve başkalarını irşaddır. Bu mübarek heyetin
{(4) Yine Volkan'da "cemiyyetin" kelimesiyledir. }
yüzde doksan dokuz himmeti siyaset değildir. Siyasetin gayrı olan hüsn-ü ahlâk ve istikamet ve saire gibi makasıd-ı meşruâya masruftur. Zîrâ bu vazifeye müteveccih olan cem'iyetler pek az, kıymet ve ehemmiyeti ise pek çoktur. Ancak yüzde biri, siyasiyyûnu irşad tarîkiyle siyasete taalluk edecektir. Kılınçları, berâhin-i kat'iyyedir.
{(5) Volkan'da "Berahin-i kati'a" ifadesiyledir.}
Meşrebleri de muhabbet olduğu gibi, beyn-el mü'minîn uhuvvet çekirdeğinde mündemiç olan muhabbete şecere-i tûbâ gibi neşv ü nema vermektir.
ÜÇÜNCÜ VEHİM
Volkana mensub cemiyetin, tefrikadan ve başkalarına tevlid-i ye'sinden başka ne faidesi var?
Elcevab:
Bu tefrik değil, tevhiddir. Ye's değil, ümiddir. O hakikat-ı uzmâ ki, nısf-ı küre-i arzda meknuz uruk-u zeheb gibi bir köşesini keşf ile tecellî etmiş yeni bir meş'aledir. Bahr-ı umman bir destide sığışmadığı
{(1) Volkan'da "İstanbul ile Volkan idarehanesi murad değildir" ifadesiyledir. }
murad değildir. Amma bir katre su da, sudur. Bu ünvandan tahsis çıkmaz. Tarif-i hakikîsi
{(2) Volkan'da "tasrif-i hendesisi şöyledir" şeklindedir. }
şöyledir: Esas temeli; şarktan garba, cenubdan şimale mümted ve merkezi Haremeyn-i Şerifeyn, cihet-i vahdeti tevhid-i İlahî.. peyman ve yemini iman.. nizamnamesi, Sünnet-i Ahmediye (Aleyhissalâtü Vesselâm).. kanunnamesi, evamir ve nevahî-i şer'iye.. kulüp ve encümenleri, umum medaris, mesacid ve zevaya.. o cemaatin (cem'iyetin) ilelebed ve muhalled naşir-i efkârı, umum kütüb-ü İslâmiye ve her vakit naşir-i efkârı başta Kur'ân ve tefsirleri
{(HAŞİYE) Ve bu zamanda bir tefsiri, Risale-i Nur. -Müellif-}
ve i'lâ-yı kelimetullahı hedef-i maksad eden umum dinî ve müstakim ceraiddir. Müntesibîni, umum mü'minlerdir.
{ (3) Volkan'da"kalu beladan beri müntesiptirler" cümlesi de vardır. }
Âlem'dir (Aleyhissalâtü Vesselâm). Reisi de Fahr-i Şimdi istediğimiz nokta, mü'minlerin teveccühleri ve teyakkuzlarıdır. Teveccüh-ü umumînin tesiri inkâr edilmez. İttihadın hedef-i maksadı i'lâ-yı Kelimetullah ve mesleği de kendi nefsiyle cihad-ı ekber ve başkalarını irşaddır. Bu mübarek heyetin
{(4) Yine Volkan'da "cemiyyetin" kelimesiyledir. }
yüzde doksan dokuz himmeti siyaset değildir. Siyasetin gayrı olan hüsn-ü ahlâk ve istikamet ve saire gibi makasıd-ı meşruâya masruftur. Zîrâ bu vazifeye müteveccih olan cem'iyetler pek az, kıymet ve ehemmiyeti ise pek çoktur. Ancak yüzde biri, siyasiyyûnu irşad tarîkiyle siyasete taalluk edecektir. Kılınçları, berâhin-i kat'iyyedir.
{(5) Volkan'da "Berahin-i kati'a" ifadesiyledir.}
Meşrebleri de muhabbet olduğu gibi, beyn-el mü'minîn uhuvvet çekirdeğinde mündemiç olan muhabbete şecere-i tûbâ gibi neşv ü nema vermektir.
ÜÇÜNCÜ VEHİM
Volkana mensub cemiyetin, tefrikadan ve başkalarına tevlid-i ye'sinden başka ne faidesi var?
Elcevab:
Bu tefrik değil, tevhiddir. Ye's değil, ümiddir. O hakikat-ı uzmâ ki, nısf-ı küre-i arzda meknuz uruk-u zeheb gibi bir köşesini keşf ile tecellî etmiş yeni bir meş'aledir. Bahr-ı umman bir destide sığışmadığı
Yükleniyor...