kavl-i leyin ile -eğer ızrarı intac etmezse- nasihat...
Bu ittihadın nizamnamesi Sünnet-i Nebeviye ve kanunnamesi evamir ve nevahi-i şer'iyedir. Ve kılınçları da, berâhin-i katıadır. Zîrâ medenîlere galebe çalmak ikna iledir, icbar ile değil... Taharri-i hakikat, muhabbet iledir. Husumet ise, vahşet ve taassuba karşı idi. Zaten medeniyet onları tokatlıyor. Hedef-i maksadları da, i'lâ-i Kelimetullah'tır. Şeriatta yüzde doksandokuzu ahlâk ve ibadet ve fazilete aittir.
Yüzde bir nisbetinde siyasiyata mütealliktir; onu da ulü-l emirlerimiz düşünsünler.
Şimdiki maksadımız: O silsile-i nuranîyi ihtizaza getirmekle, herkesi bir şevk ve hâhiş-i vicdanî ile tarîk-i terakkide kâ'be-i kemâlâta sevketmektir. Zîrâ i'lâ-i Kelimetullahın bu zamanda en büyük bir sebebi, maddeten terakki etmektir.
Ben bu ittihadın efradındanım.. Ve bu ittihadın tezahürüne teşebbüs edenlerdenim. Yoksa sebeb-i iftirak olan fırkalardan değilim.
Elhasıl:
Sultan Selim'e biat etmişim. Onun ittihad-ı İslâmdaki fikrini kabul ettim. Zîrâ o Kürd'leri ikaz etti. Onlar da ona biat ettiler. Şimdiki Kürd'ler, o zamandaki Kürd'lerdir.
Bu mes'elede seleflerim: Şeyh Cemaleddin-i Efganî, allâmelerden Mısır müftüsü merhum Muhammed Abdüh, müfrit âlimlerden Ali Suavi, Hoca Tahsin Efendilerle Namık Kemâl Bey ve Sultan Selim'dir.
"Kıta"
İhtilaf u tefrika endişesi
Kûşe-i kabrimde hattâ bîkarar eyler beni.
İttihadken savlet-i a'dayı def'e çaremiz
İttihad etmezse millet, dağıdar eyler beni...
Sultan Selim
Ben zahiren buna teşebbüs ettim, iki maksad-ı azîm için...
Birincisi:
O ismi tahdid ve tahsisten halâs etmek... ve umum mü'minine şümûlünü ilân etmek... Tâ ki, tefrika düşmesin ve evham çıkmasın!..
Bu ittihadın nizamnamesi Sünnet-i Nebeviye ve kanunnamesi evamir ve nevahi-i şer'iyedir. Ve kılınçları da, berâhin-i katıadır. Zîrâ medenîlere galebe çalmak ikna iledir, icbar ile değil... Taharri-i hakikat, muhabbet iledir. Husumet ise, vahşet ve taassuba karşı idi. Zaten medeniyet onları tokatlıyor. Hedef-i maksadları da, i'lâ-i Kelimetullah'tır. Şeriatta yüzde doksandokuzu ahlâk ve ibadet ve fazilete aittir.
Yüzde bir nisbetinde siyasiyata mütealliktir; onu da ulü-l emirlerimiz düşünsünler.
Şimdiki maksadımız: O silsile-i nuranîyi ihtizaza getirmekle, herkesi bir şevk ve hâhiş-i vicdanî ile tarîk-i terakkide kâ'be-i kemâlâta sevketmektir. Zîrâ i'lâ-i Kelimetullahın bu zamanda en büyük bir sebebi, maddeten terakki etmektir.
Ben bu ittihadın efradındanım.. Ve bu ittihadın tezahürüne teşebbüs edenlerdenim. Yoksa sebeb-i iftirak olan fırkalardan değilim.
Elhasıl:
Sultan Selim'e biat etmişim. Onun ittihad-ı İslâmdaki fikrini kabul ettim. Zîrâ o Kürd'leri ikaz etti. Onlar da ona biat ettiler. Şimdiki Kürd'ler, o zamandaki Kürd'lerdir.
Bu mes'elede seleflerim: Şeyh Cemaleddin-i Efganî, allâmelerden Mısır müftüsü merhum Muhammed Abdüh, müfrit âlimlerden Ali Suavi, Hoca Tahsin Efendilerle Namık Kemâl Bey ve Sultan Selim'dir.
"Kıta"
İhtilaf u tefrika endişesi
Kûşe-i kabrimde hattâ bîkarar eyler beni.
İttihadken savlet-i a'dayı def'e çaremiz
İttihad etmezse millet, dağıdar eyler beni...
Sultan Selim
Ben zahiren buna teşebbüs ettim, iki maksad-ı azîm için...
Birincisi:
O ismi tahdid ve tahsisten halâs etmek... ve umum mü'minine şümûlünü ilân etmek... Tâ ki, tefrika düşmesin ve evham çıkmasın!..
Yükleniyor...