وَاصْبِرُوا وَ صَابِرُوا وَ رَابِطُوا
yu siper ediniz.
Sonra da, medeniyyün bittab' olduğundan, ebna-yı cinsinin hukukunu muhafazaya ve hakkını onlar içinde aramağa mükellef olan insanın âmâlini dağıtan fikr-i infiradî ve tasavvur-u şahsî karşı çıkar.
Siz de,
خَيْرُ النَّاسِ اَنْفَعُهُمْ لِلنَّاسِ
olan mücahid-i âlî-himmeti mübarezesine çıkarınız.
Sonra başkasının tekâsülünden görenek fırsat bulup ve hücum edip belini kırar. Siz de
عَلَى اللّٰهِ لَا غَيْرِه۪ فَلْيَتَوَكَّلِ الْمُتَوَكِّلُونَ
olan hısn-ı hasîni himmete melce ediniz.
Sonra da acz ve nefsin itimadsızlığından neş'et eden tefviz ve işi birbirine bırakmak olan düşman-ı gaddar geliyor. Himmetin elini tutup oturtturur.
Siz de
لَا يَضُرُّكُمْ مَنْ ضَلَّ اِذَا اهْتَدَيْتُمْ
olan hakikat-ı şahikayı üzerine çıkarınız. Tâ o düşmanın eli o himmetin dâmenine yetişmesin.
Sonra Allah'ın vazifesine müdahale etmek olan dinsiz düşman gelir; himmetin yüzünü tokatlar, gözünü kör eder. Siz de
اِسْتَقِمْ كَمَٓا اُمِرْتَ وَلَا تَتَاَمَّرْ عَلٰى سَيِّدِكَ
olan kâr-aşina ve vazifeşinas olan hakikatı gönderiniz. Tâ onun haddini bildirsin.
Sonra umum meşakkatın anası ve umum rezaletin yuvası olan meylür-rahat gelir. Himmeti kaydeder, zindan-ı sefalete atar.
Siz de
لَيْسَ لِْلاِنْسَانِ اِلَّا مَا سَعٰى
olan mücahid-i âlî-cenabı o cellad-ı sehhara gönderiniz.
Evet size meşakkatta büyük rahat var. Zira fıtratı müteheyyic olan insanın rahatı, yalnız sa'y ve cidaldedir.
Yükleniyor...