Sonra da istedik, kuvvetimiz kalmadı. Ben şimdi Ermenilere bir nev'i zimmî-i muâhid nazarıyla bakıyorum.
S- Ermeniler bize düşmanlık edip hîle ve hıyanet ediyorlar, nasıl dostluk üzerinde ittifak edeceğiz?
C- Düşmanlığın sebebi olan istibdad öldü. İstibdadın zevaliyle dostluk hayat bulacak. Size bunu kat'iyyen söylüyorum ki; şu memleketin saadeti ve selâmeti Ermenilerle ittifak ve dost olmağa vâbestedir. Fakat mütezellilâne dost olmak değil, belki izzet-i milliyeyi muhafaza ederek müsalaha elini uzatmaktır.
Bir şey söyleyeceğim: Eğer mümkündür; Ermeniler birden sahifei vücûddan silinsin, olabilir yalnız size husumetin bir faydası olsun. Yoksa mutlaka husumet zarardır. Halbuki Âdem zamanından yolda arkadaşlık eden, bizimle gelmiş büyük bir unsurun zevali değil, belki küçük bir kavmin mahvı dahi
دُونَهُ خَرْطُ الْقَتَادِ
dir. Amrdellan kabîlesi bin senedir yine Amrdellan'dır. Hem de onlar uyanmışlar, siz uykudasınız; rüya görüyorsunuz. Hem de fikr-i milliyetle müttefik ve kavîdirler, siz ihtilafla şimdilik boşsunuz. Hem de galebe etmek istiyorsanız; onlar, sizi mağlub ettiği silah ile; yâni akıl ile, fikr-i milliyetle, meyl-i terakki ile, temayül-ü adalet ile mağlub edebilirsiniz. Bence şimdi kılıç vuran, o kılıncın aksi döner yetîmlerine dokunur. Şimdi galebe kılıç ile değildir. Kılınç olmalı, lâkin aklın elinde... Hem de dostluğun sebebi vardır, zîra komşudurlar. Komşuluk, dostluğun komşusudur. Hem de onlar uyandılar. Dünyaya yayıldılar. Terakkiyat tohumlarını topladılar. Vatanımızda ekecekler. Bizi medeniyete mecbur, terakkiye ikâz, bizdeki fikr-i milliyeti hüşyar ediyorlar.
İşte şu noktalara binaen, onlarla ittifak etmek lâzımdır. Hem de bizim düşmanımız ve bizi mahveden cehalet ağa; ve oğlu zarûret efendi; ve hafidi husûmet beydir. Ermeniler bize düşmanlık etmişlerse, şu üç müfsidin kumandası altında yapmışlar.
S- Ermeniler bize düşmanlık edip hîle ve hıyanet ediyorlar, nasıl dostluk üzerinde ittifak edeceğiz?
C- Düşmanlığın sebebi olan istibdad öldü. İstibdadın zevaliyle dostluk hayat bulacak. Size bunu kat'iyyen söylüyorum ki; şu memleketin saadeti ve selâmeti Ermenilerle ittifak ve dost olmağa vâbestedir. Fakat mütezellilâne dost olmak değil, belki izzet-i milliyeyi muhafaza ederek müsalaha elini uzatmaktır.
Bir şey söyleyeceğim: Eğer mümkündür; Ermeniler birden sahifei vücûddan silinsin, olabilir yalnız size husumetin bir faydası olsun. Yoksa mutlaka husumet zarardır. Halbuki Âdem zamanından yolda arkadaşlık eden, bizimle gelmiş büyük bir unsurun zevali değil, belki küçük bir kavmin mahvı dahi
دُونَهُ خَرْطُ الْقَتَادِ
dir. Amrdellan kabîlesi bin senedir yine Amrdellan'dır. Hem de onlar uyanmışlar, siz uykudasınız; rüya görüyorsunuz. Hem de fikr-i milliyetle müttefik ve kavîdirler, siz ihtilafla şimdilik boşsunuz. Hem de galebe etmek istiyorsanız; onlar, sizi mağlub ettiği silah ile; yâni akıl ile, fikr-i milliyetle, meyl-i terakki ile, temayül-ü adalet ile mağlub edebilirsiniz. Bence şimdi kılıç vuran, o kılıncın aksi döner yetîmlerine dokunur. Şimdi galebe kılıç ile değildir. Kılınç olmalı, lâkin aklın elinde... Hem de dostluğun sebebi vardır, zîra komşudurlar. Komşuluk, dostluğun komşusudur. Hem de onlar uyandılar. Dünyaya yayıldılar. Terakkiyat tohumlarını topladılar. Vatanımızda ekecekler. Bizi medeniyete mecbur, terakkiye ikâz, bizdeki fikr-i milliyeti hüşyar ediyorlar.
İşte şu noktalara binaen, onlarla ittifak etmek lâzımdır. Hem de bizim düşmanımız ve bizi mahveden cehalet ağa; ve oğlu zarûret efendi; ve hafidi husûmet beydir. Ermeniler bize düşmanlık etmişlerse, şu üç müfsidin kumandası altında yapmışlar.
Yükleniyor...