Halbuki tek bir ruhanînin vücûdu, tek bir zamanda tahakkuk etse, şu nev'-i muhtelif-ül esnaf tahakkuk eder. Madem şu nev' tahakkuk ediyor, sûret-i tahakkukun en ahseni, en makulü, en makbulu, Şeriatın şerh ettiği gibidir, Kur'ân'ın gösterdiği gibidir, Sahib-i Mi'racın gördüğü gibidir. İşte medhal dört nüktesiyle bitti.
Eğer buraya kadar kalben çıkmış isen, maksadın hakâikını görmek istersen, hazır ol! Tahir ol!
İşte âlem-i Kur'ân kapıları açıktır. İşte cennet-i Furkan, Müfettehat-ül ebvabdır. Gir, bak! Melâikeyi içinde iyi gör. Onlarla tanış!
Sûre-i Kadirde:
تَنَزَّلُ الْمَلٰٓئِكَةُ وَالرُّوحُ ف۪يهَا بِاِذْنِ رَبِّهِمْ
hem
عَلَيْهَا مَلٰٓئِكَةٌ غِلَاظٌ شِدَادٌ لَا يَعْصُونَ اللهَ مَا اَمَرَهُمْ وَيَفْعَلُونَ مَا يُوءْمَرُونَ
hem
سُبْحَانَهُ بَلْ عِبَادٌ مُكْرَمُونَ لَايَسْبِقُونَهُ بِالْقَوْلِ وَهُمْ بِاَمْرِه۪ يَعْمَلُونَ
Eğer istersen Sûre-i
قُلْ اُوحِىَ اِلىَّ اَنَّهُ اسْتَمَعَ نَفَرٌ مِنَ الْجِنِّ
ye gir! Cinlerle de görüş!
Yükleniyor...