acaba! Sâni'-i Vâcib-ül Vücûd'un lâzıme-i zaruriye-i beyyinesi olan ezeliyeti zihinlerine sığıştıramayan, nasıl oldu da herbir cihetten ezeliyete münafî olan maddenin ezeliyetini zihinlerine sığıştırabilirler? Hakikaten cây-ı taaccübdür!.. Evet insan düşündükçe, cemî'-i sıfat-ı kemâliye ile muttasıf olan Sâni'den istiğrab ve istinkâr ettikleri şu hayret-efza masnuatı tesadüf-ü amyâya ve hareket-i zerrata isnad ettikleri için, insanı insaniyetten pişman eder.

Telvih:

Harekât-ı zerrattan husulü dava olunan kuvvet ve suretler, araziyetleri cihetiyle enva'daki mübayenet-i cevheriyeyi teşkil edemez. Araz cevher olamaz. Demek bütün enva'ın fasılları ve umum a'razın havass-ı mümeyyizeleri, adem-i sırftan muhtera'dırlar. Tenasül, teselsül de şerait-i âdiye-i itibariyedendir.

İşte delil-i ihtiraînin icmalini eğer açık olarak mufassalan istersen Kur'ânın firdevsine gir. Zîrâ hiçbir ratb ve yabis yoktur ki; o tenezzühgâhta ya çiçek veya gonca halinde bulunmasın. Eğer ecel müsaid ve meşiet taalluk ve tevfik refik olursa, elfaz-ı Kur'âniyenin esdafında şu bürhanı tezyin eden cevherler, gelecek kütübde tafsil edilecektir.

Vehim ve Tenbih:

Eğer sual etsen: "Nedir şu tabiat ki daima onun ile tın-tın ediyorlar? Nedir şu kavânin ve kuva ki daima onlar ile mütedemdimdirler?"

Cevab vereceğiz ki: Âlem-i şehâdet denilen, cesed-i hilkatin anasır ve a'zasının ef'allerini intizam ve rabt altına alan şeriat-ı fıtriye-i İlahiye vardır. İşte şu şeriat-ı fıtriyedir ki, "Tabiat" veya "Matbaa-i İlahiye" ile müsemmadır.

Evet tabiat, hilkat-i kâinatta cârî olan kavânîn-i itibariyesinin mecmu' ve muhassalasından ibarettir.

İşte kuva dedikleri şey, her biri şu şeriatın birer hükmüdür.. Ve kavânin dedikleri şey, her biri şu şeriatın birer mes'elesidir.

Fakat o şeriattaki ahkâmın istimrarına istinaden, hem de hayali hakikat suretinde gören ve gösteren nüfûsun isti'dadları bir zemin-i şûre müheyya etmesiyle, vehim ve hayal tasallut ederek tazyik edip şu tabiat-ı hevaiye tavazzu' ve tecessüm edip mevcud-u haricî ve hayalden misal suretine girmiştir. Evet şunun gibi, vehmin çok hileleri vardır.


Yükleniyor...