iyi olsaydılar, onları vaz' edene iyi bir ders-i belâgatı verecekler idi. Hem de güzel bir üslûbu giyecekler idi. Halbuki onları vaz' eden ise ümmidir. Üslûbları dahi perişandır", gibi bir vehme zâhib olma. Yahu! Bu vehme ehemmiyet verme. Zîrâ bir fende herbir ilim sahibi onda san'atkâr olmak lâzım gelmez. Hem de ile'l-merkeziye olan kuvve-i cazibe, an-il merkeziye olan kuvve-i dafiaya galibdir. Çünki kulağın dimağa karabeti ve akıl ile sıla-i rahmi vardır. Halbuki maden-i kelâm olan kalb ise, lisandan uzak ve ecnebîdir. Ve hem de çok defa lisan, kalbin dilini tamamen anlamıyor. Lasiyyema kalb bâzan mes'elenin derin yerlerinden -kuyu dibindekibir tıntın eder ise lisan işitemez, nasıl tercümanlık edecektir?.. Elhasıl: Fehim, ifhamdan daha esheldir vesselâm!..
İtizar:
Ey şu dar ve ince ve karanlık olan yolda benim ile arkadaşlık eden sabırlı ve metanetli zât! Zannediyorum; bu İkinci Makale'de yalnız hayretle seyirci oldun, müstemi' olmadın. Çünki anlamadın. Hakkınız var. Zîrâ mesail gayet derin ve ırkları uzun ve ibare ise gayet muhtasar ve muğlak ve Türkçem de epeyce noksan ve müşevveş ve vaktim dahi dar.. ben de acele.. sıhhatım muhtel.. başım nezlelidir. Şu karışık zeminde ancak şöyle bir varakpare çıkabilir.
وَالْعُذْرُ عِنْدَ كِرَامِ النَّاسِ مَقْبُولٌ
Ey birader! "Unsur-u Hakikat"ı kübra gibi ve "Unsur-u Belâgat"ı suğra gibi mezcet. Elektrik şuâı gibi olan hads-i sadıkı geçir. Tâ gayet hararetli ve parlak ziyalı olan "Unsur-u Akide"yi netice vermek için senin zihnine isti'dadat verebilsin.
İşte "Unsur-u Akide"yi Üçüncü Makale'de arayacağız.
İşte başlıyorum:
نَخُو
...
İtizar:
Ey şu dar ve ince ve karanlık olan yolda benim ile arkadaşlık eden sabırlı ve metanetli zât! Zannediyorum; bu İkinci Makale'de yalnız hayretle seyirci oldun, müstemi' olmadın. Çünki anlamadın. Hakkınız var. Zîrâ mesail gayet derin ve ırkları uzun ve ibare ise gayet muhtasar ve muğlak ve Türkçem de epeyce noksan ve müşevveş ve vaktim dahi dar.. ben de acele.. sıhhatım muhtel.. başım nezlelidir. Şu karışık zeminde ancak şöyle bir varakpare çıkabilir.
وَالْعُذْرُ عِنْدَ كِرَامِ النَّاسِ مَقْبُولٌ
Ey birader! "Unsur-u Hakikat"ı kübra gibi ve "Unsur-u Belâgat"ı suğra gibi mezcet. Elektrik şuâı gibi olan hads-i sadıkı geçir. Tâ gayet hararetli ve parlak ziyalı olan "Unsur-u Akide"yi netice vermek için senin zihnine isti'dadat verebilsin.
İşte "Unsur-u Akide"yi Üçüncü Makale'de arayacağız.
İşte başlıyorum:
نَخُو
...
Yükleniyor...