İşte şu zulümdür,

اِنَّ اْلاِنْسَانَ لَظَلُومٌ

sırrını gösterir. Zîrâ hayvanın aksine olarak, kuvâ ve meyilleri fıtraten tahdid edilmemiş, meyl-i zulüm hadsizdir. Lâsiyyema enenin eşkal-i habisesi olan hodgamlık, hodfikirlik, hodbinlik, hodendişlik, gurur ve inad o meyle inzimam etse, öyle ekber-ül kebairi îcad eder ki, daha beşer ona isim bulmamış. Cehennem'in lüzumuna delil olduğu gibi, cezası da yalnız Cehennem olabilir.

Meselâ: Birisinin bir sıfatından darılsa, mecma-i evsaf-ı masume olan şahsına, hattâ ehibbasına, hattâ meslekdaşına zulmünü teşmil eder,

وَ لَا تَزِرُ وَازِرَةٌ وِزْرَ اُخْرٰى

ya karşı temerrüd eder.

Meselâ: Muhteris bir intikam veya müntakim bir hilafıyla bir kerre demiş: "İslâm mağlub olacak, kalbi parçalanacak." Sırf o müraî ruhtan gelen, yalancı fikirden çıkan meş'um sözünü doğru göstermek için; İslâm mağlubiyetini, İslâm perişaniyetini arzu eder, alkışlar, hasmın darbesinden mütelezziz olur. İşte şu alkışı ve gaddar telezzüzüdür ki, mecruh İslâm'ı müşkil mevkide bırakmış. Zîrâ hançerini İslâmın ciğerine saplamış olan hasım, "sükût et" demiyor. "Alkışla, mütelezziz ol, beni sev" diyor, onları misal gösteriyor.

İşte size dehşetli bir günah ve zulüm ki, ancak haşirdeki mizan tartabilir.

وَ قِسْ عَلَيْهَا

Denildi:

-Mağlubiyet malûmdu, biz bilirdik, bilerek bizi belaya attılar.

Dedim:

-Acaba Hindenburg gibi dehşetli insanlar nazarına nazarî kalmış olan gaye-i harb, sizin gibi acemîlere nasıl malûm ve bedihî olabilir. Acaba fikir dediğiniz şey, (El'iyazü billah) arzu olmasın. Bâzan zalimane intikam-ı şahsî, arzuya fikir suretini giydirir.

Yahu, pis bir çamura düşmüşsünüz! Misk u anber diye yüzünüze, gözünüze bulaştırmağa ne mânâ var?

İşte misalîlerin münevver gece meclisinde ve dünyevîlerin muzlim gündüz mahfelinde akıldan akma değil, kalbden çıkan beyanatım!..

Yükleniyor...