17. Risale-i Nur yüzkırk parçadan ibaret olan..
C: Üç mahkemenin o noktada beraet vermesi ve yirmi senedir siyaseti terk etmekliğim, bu hatanın ne kadar açık bir iftira olduğunu gösteriyor.
18: Risale-i Nur’un telifi yirmi üç senede tamamlandığı bildirilen.
C: İmam-ı Ali’nin (r.a.) ve Gavs-ı âzam’ın (k.s.) işârât-ı gaybiyeleriyle ve mânâ-yı işarîsiyle, bir vakit yirmi dört senede Risale-i Nur tamam olacak denilmesi, o yanlışı tashih eder.
19: Üç kitapta toplanan Nur Risalelerinin.
C: Belki, yalnız Yirmi Yedinci Mektup, lâhikasıyla beraber o üç mecmua kadar büyük olduğu gibi, onlardaki Nurun risaleleri o üç mecmuada ancak beşten birisi olması, dikkatsizlikten gelen bu yanlışını gösteriyor.
20: Perakende halinde bulunan Nur Risaleleri.
C: Şimdi, Nurları yazan kalemlerin yüz binler ve güzel, itina ile, tevafukla yazan yüzler kâtibin aşk-ı imanî ve ilmî ile yazdıkları Nur Risalelerine perakende, ehemmiyetsiz parçalar namı verilmesi zâhir bir yanlıştır.
21: Bazı kısmında mevzu ve gaye ile hiç ilgisi olmadığı.
C: Eski zamanda mantıkta en derin âlimleri ilzam eden ve şimdiye kadar müdakkik âlimlerin Risale-i Nur’u o cihette tenkit edememeleri, bu hatâyı söyleyene iade eder.
22-23: Risale-i Nur’un bir kısmında okuyanlara birşey öğretme bakımından ilmî mahiyet taşımadığı.
C: Yirmi seneden beri hükûmetin iğfal olunmuş bazı rükünleri ve aldanmış bazı müteassıp hocalar Risale-i Nur’un aleyhinde hücum ettikleri ve herkesi ürküttükleri halde, hiçbir esere müyesser olmayan yüz binler her sınıftan muhtac-ı ilm-i hakikat ona talip olup istifadeleri bu iftirayı pek çirkin gösteriyor.
24: Şimalden gelecek büyük kızıl tehlikeye karşı bir sed olduğunu iddia ve zannetmektedir.
C: Nurları okuyan bütün zatlar; değil zan ve tahmin, belki kat’î ve yakînî bir surette, Risale-i Nur’un şimalden gelen tehlikeye bir sed olduğunu söylemeleri bu hatâyı gösteriyor.
C: Üç mahkemenin o noktada beraet vermesi ve yirmi senedir siyaseti terk etmekliğim, bu hatanın ne kadar açık bir iftira olduğunu gösteriyor.
18: Risale-i Nur’un telifi yirmi üç senede tamamlandığı bildirilen.
C: İmam-ı Ali’nin (r.a.) ve Gavs-ı âzam’ın (k.s.) işârât-ı gaybiyeleriyle ve mânâ-yı işarîsiyle, bir vakit yirmi dört senede Risale-i Nur tamam olacak denilmesi, o yanlışı tashih eder.
19: Üç kitapta toplanan Nur Risalelerinin.
C: Belki, yalnız Yirmi Yedinci Mektup, lâhikasıyla beraber o üç mecmua kadar büyük olduğu gibi, onlardaki Nurun risaleleri o üç mecmuada ancak beşten birisi olması, dikkatsizlikten gelen bu yanlışını gösteriyor.
20: Perakende halinde bulunan Nur Risaleleri.
C: Şimdi, Nurları yazan kalemlerin yüz binler ve güzel, itina ile, tevafukla yazan yüzler kâtibin aşk-ı imanî ve ilmî ile yazdıkları Nur Risalelerine perakende, ehemmiyetsiz parçalar namı verilmesi zâhir bir yanlıştır.
21: Bazı kısmında mevzu ve gaye ile hiç ilgisi olmadığı.
C: Eski zamanda mantıkta en derin âlimleri ilzam eden ve şimdiye kadar müdakkik âlimlerin Risale-i Nur’u o cihette tenkit edememeleri, bu hatâyı söyleyene iade eder.
22-23: Risale-i Nur’un bir kısmında okuyanlara birşey öğretme bakımından ilmî mahiyet taşımadığı.
C: Yirmi seneden beri hükûmetin iğfal olunmuş bazı rükünleri ve aldanmış bazı müteassıp hocalar Risale-i Nur’un aleyhinde hücum ettikleri ve herkesi ürküttükleri halde, hiçbir esere müyesser olmayan yüz binler her sınıftan muhtac-ı ilm-i hakikat ona talip olup istifadeleri bu iftirayı pek çirkin gösteriyor.
24: Şimalden gelecek büyük kızıl tehlikeye karşı bir sed olduğunu iddia ve zannetmektedir.
C: Nurları okuyan bütün zatlar; değil zan ve tahmin, belki kat’î ve yakînî bir surette, Risale-i Nur’un şimalden gelen tehlikeye bir sed olduğunu söylemeleri bu hatâyı gösteriyor.
Yükleniyor...