kaidesince, onların niyetleri: Ümerayı seyyiattan latif bir hile ile vazgeçirmek ve onlara hasenat arkasında müsabaka için garib bir bahşiş-i şâiraneyi ortaya koymak... Lâkin o bahşiş koca bir milletin sırtından alındığından istibdadkârane hareket etmişlerdir. Demek çendan niyette iyi etmişler, lâkin amelde yanlış gitmişler.

S- Neden?

C- Zira kaside ve bazı te'liflerinde büyük bir kavmin mehasinini manen garat edip, bir müstebide verip ve ondan gösterdiklerinden, şu noktadan bilmeyerek istibdadı alkışlamışlar.

S- Biz Türkler ve Kürdler, bizde kalbimizin dolusu, belki cesedimiz mâlâmâl, belki inbisat edip şu derelerde dağ olarak tahaccür etmiş kal'amız olan bir şecaat vardır. Ve başımızın dolusu zekâvetimiz var. Ve sinemizi mâlâmâl edecek gayret vardır. Ve bedenimizi ve a'zâlarımızı dolduracak itaat vardır. Ve dereleri hayatlandıracak ve dağları müzeyyen edecek efradımız var.

{1: Demek kuvve-i maneviyeleri kırılmamış.}

Yükleniyor...