iktiza eder. Ve İsm-i "Alîm ve Hakîm"i, o masnuun intizamlı, hikmetli a'zâsıyla okutturur. O ilim ve hikmet ise tanzim, tasvir, teşkil fiillerini iktiza ediyor. "Musavvir ve Mukaddir" isimlerini masnuun heyetiyle, şekliyle okutturur, gösterir.

İşte Sâni'-i Zülcelal, bütün masnuatını öyle bir tarzda yapmış ki; ekserîsi, hususan zîhayat kısmı, çok esma-i İlahiyeyi okutturur. Güya herbir masnuuna ayrı ayrı, birbiri üstünde yirmi gömlek giydirmiş, yirmi perdeye sarmış. Her gömlekte, her perdede ayrı ayrı esmasını yazmış. Meselâ: Temsilde gösterildiği gibi, tek güzel bir çiçekle, insanın kısm-ı sânisinden bir ferd-i hasnânın yalnız zahirî hilkatlerinde, çok sahifeler vardır. Başka büyük ve küllî masnuatı, o iki cüz'î misale kıyas et.

Birinci sahife:

Umumî şekil ve mikdarını gösteren heyettir ki: "Yâ Musavvir, yâ Mukaddir, yâ Munazzım" isimlerini yâdeder.

İkinci sahife:

Suretlerinde ayrı ayrı a'zâların inkişafıyla hasıl olan çiçek ve insanın basit heyetidir ki; o sahifede "Alîm, Hakîm" isimleri gibi çok isimler yazılıyor.

Üçüncü sahife:

O iki mahlukun ayrı ayrı a'zâlarına, ayrı ayrı hüsün ve zînet vermekle,

Yükleniyor...