Birinci Fıkrada:
Semavattaki deveran ve bu kesret içindeki acib sükûnetle kemal-i faaliyet, Mabud-u Bilhak olan Vâcib-ül Vücud Vâhid-i Ehad'e delalet ettiğini;
İkinci Fıkrada:
Fezanın bulut, şimşek, yıldırım, rüzgâr, yağmurlarla faaliyet ve icraat-ı hayret-efzası yine mezkûr biküll-i lisan olan Vâcib-ül Vücud, Vâhid-i Ehad'e dâll bulunduğunu;
Üçüncü Fıkrada:
Unsurlar sair müştemilâtıyla ve Küre-i Arz umum mahlukatıyla ve teferruatıyla;
Dördüncü Fıkrada:
Edille-i sâbıka gibi, denizler, nehirler, pınarlar maruf biküll-i ihsan olan Vâcib-ül Vücud, Vâhid-i Ehad'e delalet ettiğini;
Beşinci Fıkrada:
Geçen şehadet gibi; dağlar, zelzele tesiratından zeminin muhafaza ve sükûnetine ve içindeki inkılabat fırtınalarından selâmetine ve denizlerin istilasından halâsına; hem havanın muzır gazlardan tasfiyesine ve suların iddiharına ve zîhayatlara lâzım maddelerin hazinedarlığına ettiği hizmetler ve hikmetler ile Vâcib-ül Vücud'un vücuduna ve vahdetine şehadet ettiğini;
Altıncı Fıkrada:
Geçen deliller gibi, zemindeki ağaçların ve nebatatın; yapraklar, çiçekler ve meyvelerin cezbedarane hareket-i zikriyeleri ve kemal-i sühuletle giydirilen cihazat ve zînetleri bilbedahe vücub-u vücud ve vahdet-i Bari'ye delalet ettiğini;
Yedinci Fıkrada:
Keza zîruhun ve hususan nev'-i beşerin cisimlerinde mevcud ve muntazam saatler ve makineler gibi işleyen ve işlettirilen dâhilî ve haricî a'zâ ve cevarih ve bilhâssa havâss-ı hamse-i zahire gibi kemal-i faaliyetle iş gören duygularıyla vahdaniyeti isbat ettiğini;
Sekizinci Fıkrada:
Kâinatın hülâsası olan insan ve insanın zübdesi olan enbiya ve evliya ve asfiyanın hülâsaları olan kalblerinin ve akıllarının müşahedat ve keşfiyat ve ilhamat ve
Semavattaki deveran ve bu kesret içindeki acib sükûnetle kemal-i faaliyet, Mabud-u Bilhak olan Vâcib-ül Vücud Vâhid-i Ehad'e delalet ettiğini;
İkinci Fıkrada:
Fezanın bulut, şimşek, yıldırım, rüzgâr, yağmurlarla faaliyet ve icraat-ı hayret-efzası yine mezkûr biküll-i lisan olan Vâcib-ül Vücud, Vâhid-i Ehad'e dâll bulunduğunu;
Üçüncü Fıkrada:
Unsurlar sair müştemilâtıyla ve Küre-i Arz umum mahlukatıyla ve teferruatıyla;
Dördüncü Fıkrada:
Edille-i sâbıka gibi, denizler, nehirler, pınarlar maruf biküll-i ihsan olan Vâcib-ül Vücud, Vâhid-i Ehad'e delalet ettiğini;
Beşinci Fıkrada:
Geçen şehadet gibi; dağlar, zelzele tesiratından zeminin muhafaza ve sükûnetine ve içindeki inkılabat fırtınalarından selâmetine ve denizlerin istilasından halâsına; hem havanın muzır gazlardan tasfiyesine ve suların iddiharına ve zîhayatlara lâzım maddelerin hazinedarlığına ettiği hizmetler ve hikmetler ile Vâcib-ül Vücud'un vücuduna ve vahdetine şehadet ettiğini;
Altıncı Fıkrada:
Geçen deliller gibi, zemindeki ağaçların ve nebatatın; yapraklar, çiçekler ve meyvelerin cezbedarane hareket-i zikriyeleri ve kemal-i sühuletle giydirilen cihazat ve zînetleri bilbedahe vücub-u vücud ve vahdet-i Bari'ye delalet ettiğini;
Yedinci Fıkrada:
Keza zîruhun ve hususan nev'-i beşerin cisimlerinde mevcud ve muntazam saatler ve makineler gibi işleyen ve işlettirilen dâhilî ve haricî a'zâ ve cevarih ve bilhâssa havâss-ı hamse-i zahire gibi kemal-i faaliyetle iş gören duygularıyla vahdaniyeti isbat ettiğini;
Sekizinci Fıkrada:
Kâinatın hülâsası olan insan ve insanın zübdesi olan enbiya ve evliya ve asfiyanın hülâsaları olan kalblerinin ve akıllarının müşahedat ve keşfiyat ve ilhamat ve
Yükleniyor...