fennin bir cihette ism-i Hakem'in cilvesini tarif ettiğini; (meselâ Fenn-i Tıb, Fenn-i Kimya, Fenn-i Ziraat, Fenn-i Ticaret ve hâkeza...) bu fenlerin herbirisinin kat'î şehadetleriyle, ihtiyar ve irade, kasd ve meşieti gösteren bu hadsiz intizamat ve hikmetleri o Sâni'-i Hakîm umum kâinata verdiği gibi, en küçük bir zîhayatta ve en küçük bir çekirdekte dahi dercetmesiyle, Zât-ı Akdes'inin fâil-i muhtar olduğunu; ve herşey onun emriyle vücud bulduğunu; ve onu bilmemek ve tanımamak ne kadar acib bir cehalet ve divanelik olduğunu izah ediyor.

Dördüncü Nokta:

Sâni'-i Hakîm, herbir mevcuduna taktığı yüzler hikmeti, o mevcudların nihayet hassasiyetiyle tavzif ettiği yüzler vazifelerinden pek çok faide ve gayeleri nihayet dikkat ile takib ettiği halde, onun cemal-i rahmet ve kemal-i adaletine ve nihayet derecede hikmetine zıd olan; ve rahmet ve adaletini inkâr ettiren haşirsizliğe hiçbir cihetle müsaade etmediğini beyan ediyor.

Beşinci Nokta:

"İki Mes'ele"dir.

Birinci Mes'ele: Fıtratta israf ve abesiyet ve faidesizlik bulunmadığından,

كُلُوا وَ اشْرَبُوا وَ لَا تُسْرِفُوا

âyet-i kerimesiyle, iktisadsız hareket edenleri tehdid eder.

İkinci Mes'ele: Cenab-ı Hakk'ın "Hakem ve Hakîm" isimleri, bir cihette Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm'ın risaletine delalet ve istilzam ettiklerini; ve esma-i hüsnadan çok isimlerin dahi, herbiri bir cihette, cilve-i a'zamıyla, a'zamî derecede ve mertebe-i kat'iyyette risalet-i Ahmediyeyi (A.M.) istilzam ettiklerini, pek parlak bir surette izah ediyor.

DÖRDÜNCÜ NÜKTE:

318

قُلْ هُوَ اللّٰهُ اَحَدٌ

âyetinin bir nüktesi, Vâhid ve Ehad isimlerini tazammun eden "Ferd" ism-i a'zamının tecelli-i a'zamına dair tevhid-i hakikîyi gösteren "Yedi İşaret"tir.


Yükleniyor...