seyahat eylemesi üzerine; hepsi müteellim ve müteessir bir halde iken, yine birden inayet-i İlahiye imdada yetişerek, Üstadımızdan zehir tehlikesinin geçmesi ve merhum şehidin kabirde Nurlarla meşgul olarak, sual meleklerine Nurlarla cevab vermesi.. ve onun bedeline Denizli Kahramanı Hasan Feyzi Rahmetullahi Aleyh ve arkadaşlarının hizmete girmesi.. ve mahpusların Nurlarla ıslah olmaları gibi çok emarelerle, inayet-i Rabbaniyenin yetiştiğini ifade ettikten sonra, gençliğinde âhir ömrünü mağarada geçirmek arzusuna mukabil; bu mağaraların hapishanelere, inzivalara, çilehanelere, mutlak tecrid hücrelerine çevrilip, Yusufiye medreseleri olarak Kur'an ve imanın hakikatlarına mücahidane bir surette hizmet ettirdiğini.. ve o çileli hapislerde, üç hikmet ve hizmet-i Nuriyeye üç ehemmiyetli fayda bulunduğunu beyan eden ehemmiyetli bir ricadır.

YİRMİYEDİNCİ LEM'A:

267

Başka bir mecmuada neşredildiğinden buraya dercedilmemiştir.

YİRMİSEKİZİNCİ LEM'A:

268

"Yirmisekiz Nükte" olup; bir kısmı bu mecmuaya dercedilmiş, diğerleri başka bir mecmuada neşredildiğinden buraya dercedilmemiştir.

YİRMİİKİNCİ NÜKTENİN İKİNCİSİ:

268

وَمَا خَلَقْتُ الْجِنَّ وَاْلاِنْسَ اِلَّا لِيَعْبُدُونِ ٭ مَٓا اُر۪يدُ مِنْهُمْ مِنْ رِزْقٍ وَمَٓا اُر۪يدُ اَنْ يُطْعِمُونِ ٭ اِنَّ اللّٰهَ هُوَ الرَّزَّاقُ ذُو الْقُوَّةِ الْمَت۪ينُ

âyet-i kerimesinin gayet güzel ve yüksek manalarından üç vechini icmalen beyan etmiş.

Birinci Vecih: Âyetteki it'am ve irzak, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm'a ait olduğunu,

Yükleniyor...