Yani "Cenab-ı Hak'tan başka bütün esbab ve uluhiyetleri ehl-i dalalet tarafından dava edilen âliheler içtima' etse bir sineği halkedemezler." Yani "Sineğin hilkati öyle bir mu'cize-i Rabbaniyedir ve bir âyet-i tekviniyedir ki; bütün esbab toplansa, onun mislini yapamazlar. O âyet-i Rabbaniyeye muaraza edemezler, taklidini de yapamazlar." mealindeki âyete ehemmiyetli bir mevzu' teşkil eden ve Nemrud'u mağlub eden ve Hazret-i Musa (A.S.) onların tacizlerine karşı müştekiyane "Yâ Rab! Bu muacciz mahlukları ne için bu kadar çoğaltmışsın?" deyince, ilhamen cevab gelmiş ki:
"Sen bir defa sineklere itiraz ettin. Bu sinekler çok defa sual ediyorlar ki: "Yâ Rab! Bu kocakafalı beşer seni yalnız bir lisan ile zikrediyor. Bazı da gaflet ediyor. Eğer yalnız kafasından bizleri halketseydin, binler lisan ile sana zikredecek bizim gibi mahluklar olurlardı." diye
"Sen bir defa sineklere itiraz ettin. Bu sinekler çok defa sual ediyorlar ki: "Yâ Rab! Bu kocakafalı beşer seni yalnız bir lisan ile zikrediyor. Bazı da gaflet ediyor. Eğer yalnız kafasından bizleri halketseydin, binler lisan ile sana zikredecek bizim gibi mahluklar olurlardı." diye
Yükleniyor...