ulûm-u hafiyenin yüz derece daha fevkinde bir meziyet ve kıymeti vardır. Bu vazife-i kudsiyede kat'î hüccetler ve muhkem deliller, sû'-i istimale meydan vermiyorlar. Fakat cifir gibi muhkem kaidelere merbut olmayan ulûm-u hafiyede sû'-i istimal girip, şarlatanların istifade etmeleri ihtimalidir. Zâten hakikatların hizmetine ne vakit ihtiyaç görülse, ihtiyaca göre bir nebze ihsan edilir. İşte ilm-i cifrin anahtarları içinde en kolay ve belki en sâfisi ve belki en güzeli, ism-i Bedi'den gelen ve Kur'anda Lafza-i Celal'de cilvesini gösteren ve bizim neşrettiğimiz âsârı zînetlendiren tevafukun enva'larıdır.

Keramet-i Gavsiye'nin birkaç yerinde bir nebze gösterilmiş. Ezcümle: Tevafuk birkaç cihette bir şeyi gösterse, delalet derecesinde bir işarettir. Bazan birtek tevafuk, bazı karainle delalet hükmüne geçer. Her ne ise şimdilik bu kadar yeter. Ciddî ihtiyaç olsa size bildirilecektir.


Yükleniyor...