Biz nasıl ağzımızdaki hava ile hurufat ve kelimatı ekiyoruz, birden sünbülleniyorlar. Yani havada âdeta zamansız, bir anda bir kelime, bir habbe olup hariç havada sünbüllenir. Küçük, büyük hadsiz aynı kelimeyi câmi' bir havayı sünbül veriyor. Unsur-u havaiyeye bakıyoruz ki: O derece emr-i "Kün Feyekûn"e muti' ve müsahhar ve emirberdir ki; güya her bir zerresi bir nefer gibi, muntazam bir ordunun her dakika emrini bekler. Zamansız en uzak zerreden
Yükleniyor...