boğulmak üzere çırpınan bedbahtlara ışıklar serp, nurlar ve sürurlar ver. Putlarını kendi elleriyle yapıp tapanlara, nursuz ve uğursuz dalalet deresinde batanlara, zâil ve fânileri gönlüne put yapanlara, nefs-i emmare ve heva ve hevesatıyla uğraşırken kurban düşenlere, hakikî hak yolunu açıp hedeflerini göster ve kurtar. Karanlık gecelerde uyumayıp ağlayan ve "Aman yâ Rabbî nur ver!" diye feryad eden, âşık ve sadıkların ızdırab ve imdadına koş. Onlara ümid ve teselli ve neş'e ve nur ver. Kör ve sağır, mağlub ve meftun olan ehl-i tabiat ve şirki medrese-i nur-u imana ve Hâlık-ı Arz ve Semavat olan Hazret-i Rahman-ı Rahîm'e çağır.
Evet lisan-ı nurunla, "Gel ey tabiatçı, ey felsefeci, o derin bataklıktan çık, gözünü aç, nuruma bak. Sana tabiat ve felsefenin hakikatını öğreteyim. İlim ve fenlerin asl u esası bendedir. Beni güzel okur, güzel dinlersen, bendeki nuranî merdivenle bir saraya erişir ve bir sultana kavuşursun. Asıl ilm-i a'zam ve esas fıkh-ı ekber bendedir. Sen tabiat ve felsefeyi benden öğren. Ulûm-u evvelîn ve âhirîn hep bendedir. Ben kimsenin malı ve kimsenin kali değilim ve hiçbir kitabdan alınmadım ve hiçbir eserden çalınmadım. Ben Rabbanî
Evet lisan-ı nurunla, "Gel ey tabiatçı, ey felsefeci, o derin bataklıktan çık, gözünü aç, nuruma bak. Sana tabiat ve felsefenin hakikatını öğreteyim. İlim ve fenlerin asl u esası bendedir. Beni güzel okur, güzel dinlersen, bendeki nuranî merdivenle bir saraya erişir ve bir sultana kavuşursun. Asıl ilm-i a'zam ve esas fıkh-ı ekber bendedir. Sen tabiat ve felsefeyi benden öğren. Ulûm-u evvelîn ve âhirîn hep bendedir. Ben kimsenin malı ve kimsenin kali değilim ve hiçbir kitabdan alınmadım ve hiçbir eserden çalınmadım. Ben Rabbanî
Yükleniyor...