izni ile i'dam sehpaları dahi birer ilânname hükmüne geçmiştir. Ankara davasında kahraman ihtiyar ve genç ağabeylerimiz; dün binler olan, bugün milyonları aşan talebelerinizin yüksek seciyelerini bütün İslâmiyet namına isbat eden birer örnek oldular.

Ankara Birinci Ağır Ceza Mahkeme Heyetinin karşısında, nurlu kardeşlerimizin birinci muhakemelerinde bulunduk. Konya'dan üç Nurcu kadın kardeş bulunmuştuk. Yüzlerce kadın ve erkek kardeşlerimizle, hakkın hakikatını gördük ve şahid olduk. Bir avukat ağabeyimiz, hüviyeti ve mesleği sorulduğu zaman; "Risale-i Nur'un hizmetkârıyım" demişti. Risale-i Nur'u nasıl tanıdığını anlatırken "1952'de Nurları tanıdım. 1954'de hizmetlerine girdim. 1957'de Hukuk Fakültesi'ni bitirip kendimi Nurların hizmetine verdim." demesiyle göz yaşları içerisinde kaldık. "Allah Allah" demekten kendimizi alamadık. Siz Hazret-i Üstadımızdan ve Nurların hizmetinde bulunan ağabeylerimizden Allah razı olsun.

Kıymetli Üstadımız Efendimiz!

Sizin mübarek dualarınız hürmetine

Yükleniyor...