olduğunu bildirmemiş, dünyada hiçbir mahkeme böyle manevî bir adama, yani bir şeytana hakaret ettin, diye seni mahkemeye vereceğiz diyen, elbette sözüne zerre mikdar ehemmiyet verilmez bir hezeyan hükmündedir.

Sekizincisi:

Doğrudan doğruya Kur'an-ı Mu'ciz-ül Beyan'ın i'caz-ı manevîsinden süzülen ve çıkan ve tevellüd eden Risale-i Nur esaslarına dayandığı müellif tarafından mükerreren ve musırrane beyan ve iddia edilmekte ve böylece propaganda dinî delillere, telkinlere istinad ettiğini söylemekle suç unsuru gösterilmektedir.

Bunu bütün Risale-i Nur'u okuyanların tasdikiyle hususan meşhur Mısır, Şam, Bağdad, Pakistan ve Diyanet Riyasetinin dairesinin üleması tasdik ile, Risale-i Nur doğrudan doğruya hakikî bir tefsir-i Kur'anîdir ve Kur'anın malı ve lemaatıdır, dedikleri halde, bu cümleyi medar-ı suç yapanlardan mahkeme-i kübra-i haşirde bu hatasının sebebi sorulacak.

حَسْبُنَا اللّٰهُ وَنِعْمَ الْوَك۪يلُ

Hasta

Said Nursî

* * *



Yükleniyor...