suyu içirmesi ve câmide bir cemaat-ı azîmenin huzurunda, kuru direğin, minberin naklinden dolayı müfarekat-ı Ahmediyeden (A.M.) deve gibi enin ederek ağlaması;
وَ انْشَقَّ الْقَمَرُ
nassı ile, Şakk-ı Kamer gibi, muhakkiklerin tahkikatıyla bine baliğ olan mu'cizatıyla serfiraz olduğunu tarih ve siyer gösteriyor.
Hâmisen:
Dost ve düşmanın ittifakıyla ahlâk-ı hasenenin şahsında en yüksek derecede; ve bütün muamelâtının şehadetiyle secaya-yı sâmiye, vazifesinde ve tebliğatında en âlî bir derecede; ve Din-i İslâmdaki mehasin-i ahlâkın şehadetiyle, şeriatında en âlî hisal-i hamîde en mükemmel derecede bulunduğunu ehl-i insaf ve dikkat tereddüd etmez.
Sâdisen:
Onuncu Söz'ün İkinci İşaretinde işaret edildiği gibi: Uluhiyet, mukteza-yı hikmet olarak tezahür istemesine mukabil, en a'zamî bir derecede Zât-ı Ahmediye (A.M.) dinindeki a'zamî ubudiyetle en parlak bir derecede göstermiştir.
Hem Hâlık-ı Âlem'in nihayet kemaldeki cemalini bir vasıta ile mukteza-yı hikmet ve
وَ انْشَقَّ الْقَمَرُ
nassı ile, Şakk-ı Kamer gibi, muhakkiklerin tahkikatıyla bine baliğ olan mu'cizatıyla serfiraz olduğunu tarih ve siyer gösteriyor.
Hâmisen:
Dost ve düşmanın ittifakıyla ahlâk-ı hasenenin şahsında en yüksek derecede; ve bütün muamelâtının şehadetiyle secaya-yı sâmiye, vazifesinde ve tebliğatında en âlî bir derecede; ve Din-i İslâmdaki mehasin-i ahlâkın şehadetiyle, şeriatında en âlî hisal-i hamîde en mükemmel derecede bulunduğunu ehl-i insaf ve dikkat tereddüd etmez.
Sâdisen:
Onuncu Söz'ün İkinci İşaretinde işaret edildiği gibi: Uluhiyet, mukteza-yı hikmet olarak tezahür istemesine mukabil, en a'zamî bir derecede Zât-ı Ahmediye (A.M.) dinindeki a'zamî ubudiyetle en parlak bir derecede göstermiştir.
Hem Hâlık-ı Âlem'in nihayet kemaldeki cemalini bir vasıta ile mukteza-yı hikmet ve
Yükleniyor...