vakit, bizzât okuyor ve ellerine birer Nur parçalarından verip akşama kadar ve bazı geceleri okumakta devam ediliyor. Hepimiz Cenab-ı Kadir-i Kayyum'a ubudiyet ve niyazımızı îfa ediyoruz ve Zât-ı Üstadanelerine karşı da, bu borcumuz olan dua-yı üstadanelerini yâd ü tezkâr ediyoruz.

Cenab-ı Zülcelal ve-l Kemal Hazretleri Muhterem Zât-ı Üstadanelerini dünyalar durdukça Nur Risalelerini rehberlikte, delalette ve nur dellâllığında ilâ-âhir-üd deveran kaim buyursun, duasını her namazın âhirinde hemşirenizle beraber vird-i zeban etmişiz, Efendim Hazretleri.

Âsım

* * *


(Ahmed Galib'in Sözler hakkında bir fıkrasıdır)

Âdem-i ilm-i hakikattır sözün,

Tercüman-ı kenz-i vahdettir sözün.

Hazret-i Hak'tan atâ-yı mahzdır,

Neş'e-i Şît-i hüviyettir sözün.

Ders-i hikmetten bütün ulvî beyan,

Misl-i İdris, pür-hikmettir sözün.

Mevc-i tufan-ı dalaletten siper,

Keştî-i Nuh-u selâmettir sözün.

Sarsar-ı ilhaddan inkaz eden,

Şu'le-i Hûd-u hidayettir sözün.

Tezkiyetbahş-ı kulûb-u mü'minîn,

Sâlihdar-ı emanettir sözün.

Vahdetin esrarını ilân eden,

Ol Halil-veş asl-ı millettir sözün.

Bahş-ı zemzem eyler, ehl-i hayrata,

İsmail-i feyz-i hürmettir sözün.

Mahz-ı tahkiktir, hayalâttan alâ,

Sırr-ı İshak-ı hakikattır sözün.

Zümre-i Tagut'u hep berbad eder,

Lut gibi rükn-ü salabettir sözün.

Yükleniyor...