Cenab-ı Erhamürrâhimîn'e hesabsız hamd ü şükr olsun ki, bizim gibi âciz, zaîf, fakir, kusurlu kullarını, hiçbir zaman maddî ve manevî takviye-i rahmetinden baîd tutmuyor. Esen rüzgârlar muvakkaten kapı ve pencerelerden girseler de, o hanenin sahibi derhal kapatıyor ve ısıttırdığını gösteriyor. Gerçi çok okuyamıyorsak da, yazıyı aynı vaziyette yazıyoruz.
اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ هٰذَا مِنْ فَضْلِ رَبّ۪ى
Muhterem Efendim! Şu yazılan risaleleri nasıl buldunuz, buyuruyorsunuz. Ya hazret-i Üstad! Ne diyelim? Bizim manevî yara ve hastalıklarımızı teşhis buyurup, öldürmemek için her nevi' mualeceleri ile memzuç, hem mugaddi, hem müessir tiryaklarını Cenab-ı Hakk'ın ihsanı ile gönderiyorsunuz. İhlas hakkında evvelce ve bilhâssa sonra ihsan edilen risaleleri okudukça, vücudumun ağrıdığını ve her zerresinin titrediğini, müteaddid yaralardan tevellüd eden kurtlar oynamaya başlayınca, en ahmak ve eblehçe hareketlerimi gösterdiler.
Şu Sözler bittecrübe yazılmasıyla, umum kardeşlerimiz ikaz ediliyor. Ve her ferde kudsiyeti ile, güya o ferde hitab eder gibi bir ulviyetle mâ-i zemzem içiriyor. İhlası tam, vicdanı temiz, ruhu teslim, cismi latif, nesebi tahir kardeşlerimiz, bu ikaz ile Cenab-ı Erhamürrâhimîn'e niyaz edip, "Ya Rabb, cümle ihvanımızı yaramaz şeylerden halas et ve ihlas-ı tâmme ihsan et" dualarında, sâlif-ül arz haslet-i hamse-i âliye ve ehliyeden olmayan ve kesafetli ruhuyla müteaddid nuru karıştıran ve zahir haliyle sebeb-i risale olup, umumun dua ve himmetlerini her an arzulayan, bu uğurda Risale-i Nur'a serfüru' ve serfeda edenleri; Cenab-ı Erhamürrâhimîn, Habib-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, Kur'an-ı Hakîm ve hizb-ül Kur'an hürmetine mağfiret buyurup, niyet edip taleb ettikleri hizmetinde muvaffak buyursun.. âmîn.
Şu mübarek risaleler, hararetli bir adamın suyu gördüğünde ufak bir kapta ise karnına koymak, büyük göl ve deniz ise içine girmek istediği gibi; şu zamanın nursuz yakıcı şiddet-i hararetine karşı ihlas denizini göstermekle harareti kesmek, hem her nevi' cevahir ve elmas içinde bulunduğunu beyan etmekle o denize davet ediyor. Nefsin talibi olduğunu riya ve hubb-u câh gibi her cihette zararlı yılanlar gibi zehirleyen, ibadet perdesi altında dünyayı tahsil
اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ هٰذَا مِنْ فَضْلِ رَبّ۪ى
Muhterem Efendim! Şu yazılan risaleleri nasıl buldunuz, buyuruyorsunuz. Ya hazret-i Üstad! Ne diyelim? Bizim manevî yara ve hastalıklarımızı teşhis buyurup, öldürmemek için her nevi' mualeceleri ile memzuç, hem mugaddi, hem müessir tiryaklarını Cenab-ı Hakk'ın ihsanı ile gönderiyorsunuz. İhlas hakkında evvelce ve bilhâssa sonra ihsan edilen risaleleri okudukça, vücudumun ağrıdığını ve her zerresinin titrediğini, müteaddid yaralardan tevellüd eden kurtlar oynamaya başlayınca, en ahmak ve eblehçe hareketlerimi gösterdiler.
Şu Sözler bittecrübe yazılmasıyla, umum kardeşlerimiz ikaz ediliyor. Ve her ferde kudsiyeti ile, güya o ferde hitab eder gibi bir ulviyetle mâ-i zemzem içiriyor. İhlası tam, vicdanı temiz, ruhu teslim, cismi latif, nesebi tahir kardeşlerimiz, bu ikaz ile Cenab-ı Erhamürrâhimîn'e niyaz edip, "Ya Rabb, cümle ihvanımızı yaramaz şeylerden halas et ve ihlas-ı tâmme ihsan et" dualarında, sâlif-ül arz haslet-i hamse-i âliye ve ehliyeden olmayan ve kesafetli ruhuyla müteaddid nuru karıştıran ve zahir haliyle sebeb-i risale olup, umumun dua ve himmetlerini her an arzulayan, bu uğurda Risale-i Nur'a serfüru' ve serfeda edenleri; Cenab-ı Erhamürrâhimîn, Habib-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, Kur'an-ı Hakîm ve hizb-ül Kur'an hürmetine mağfiret buyurup, niyet edip taleb ettikleri hizmetinde muvaffak buyursun.. âmîn.
Şu mübarek risaleler, hararetli bir adamın suyu gördüğünde ufak bir kapta ise karnına koymak, büyük göl ve deniz ise içine girmek istediği gibi; şu zamanın nursuz yakıcı şiddet-i hararetine karşı ihlas denizini göstermekle harareti kesmek, hem her nevi' cevahir ve elmas içinde bulunduğunu beyan etmekle o denize davet ediyor. Nefsin talibi olduğunu riya ve hubb-u câh gibi her cihette zararlı yılanlar gibi zehirleyen, ibadet perdesi altında dünyayı tahsil
Yükleniyor...