(Hulusi Bey'in fıkrası)
Yirmibeşinci Söz, i'caz-ı Kur'anı çok parlak bir tarzda isbat eden, ehl-i Kur'ana mesned, melce' ve mahzen-i esrar; ve güruh-u isyan ve tuğyan ve küfrana bütün levazımat-ı harbiyeyi câmi', mühlik bir silâhhane; yıkılmaz, aşılmaz, geçilmez bir sur, burç ve bârûsu muhkem, mahuf ve müdhiş bir kal'a-i polat u bedendir.
Hakikat böyle olmakla beraber Kur'anî sura dayanan, Kur'anî kal'aya iltica eden, çok acib ve hârika Kur'anî esrarın tedkikine koyulan, Kur'anı kendilerine delil, şefi', imam, refik, muhafız bilen hâdim-ül Kur'an namına esrar-ı Kur'ana inayet-i Hak'la muttali', hakaik-i Kur'ana lütf-u Hak'la aşina, rumuzat-ı Kur'ana avn-i Hak'la vâkıf, müdakkik, muarrif, mübeşşir Üstadımdan şunu öğrenmek istiyor ve bunu kalben cidden çok arzu ediyorum...
Hulusi
* * *
بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ وَاِنْ مِنْ شَيْءٍ اِلَّا يُسَبِّحُ بِحَمْدِه۪
اَلسَّلَامُ عَلَيْكُمْ وَ رَحْمَةُ اللّٰهِ وَ بَرَكَاتُهُ
Aziz kardeşim Mustafa Efendi!
Bazı emarelerle ve bazı zevatın hüsn-ü şehadetiyle bana kanaat gelmiştir ki, zâtınız dahi Müezzinzade Bekir Efendi gibi bana ciddî bir talebe ve samimî bir âhiret kardeşi olabilirsiniz. Hem senin merhum pederin Hacı Said Efendi, silsile-i duamda çoktan beri dâhildir.
Bu defaki gayet kıymetdar hediyen olan zemzem suyu ve Medine-i Münevvere hurmasına mukabil, gayet kıymetdar ve ehl-i iman mabeyninde nihayet derecede mu'teber ve ehl-i dalalet başında sâıka gibi tesir gösteren Otuzbirinci Söz olan mi'rac ve şakk-ı kamere dair risaleyi ve vahdaniyet ve marifetullah ve muhabbetullaha dair ve ehl-i tahkik meyanında emsalsiz ve pek meşhur ve nuranî üç mevkıflı olan Otuzikinci Söz'ü takdim ediyorum. Eğer zâtınız hattı güzel bir zâtı bulup size (kendinize) istinsah etsen çok iyi olur. Fakat tashihine dikkat edilsin. Bir iki defa, kardeşim Seyyid Şefik'in muavenetiyle mukabele edilsin. Sonra Bekir Efendi alsın.
Yirmibeşinci Söz, i'caz-ı Kur'anı çok parlak bir tarzda isbat eden, ehl-i Kur'ana mesned, melce' ve mahzen-i esrar; ve güruh-u isyan ve tuğyan ve küfrana bütün levazımat-ı harbiyeyi câmi', mühlik bir silâhhane; yıkılmaz, aşılmaz, geçilmez bir sur, burç ve bârûsu muhkem, mahuf ve müdhiş bir kal'a-i polat u bedendir.
Hakikat böyle olmakla beraber Kur'anî sura dayanan, Kur'anî kal'aya iltica eden, çok acib ve hârika Kur'anî esrarın tedkikine koyulan, Kur'anı kendilerine delil, şefi', imam, refik, muhafız bilen hâdim-ül Kur'an namına esrar-ı Kur'ana inayet-i Hak'la muttali', hakaik-i Kur'ana lütf-u Hak'la aşina, rumuzat-ı Kur'ana avn-i Hak'la vâkıf, müdakkik, muarrif, mübeşşir Üstadımdan şunu öğrenmek istiyor ve bunu kalben cidden çok arzu ediyorum...
Hulusi
بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ وَاِنْ مِنْ شَيْءٍ اِلَّا يُسَبِّحُ بِحَمْدِه۪
اَلسَّلَامُ عَلَيْكُمْ وَ رَحْمَةُ اللّٰهِ وَ بَرَكَاتُهُ
Aziz kardeşim Mustafa Efendi!
Bazı emarelerle ve bazı zevatın hüsn-ü şehadetiyle bana kanaat gelmiştir ki, zâtınız dahi Müezzinzade Bekir Efendi gibi bana ciddî bir talebe ve samimî bir âhiret kardeşi olabilirsiniz. Hem senin merhum pederin Hacı Said Efendi, silsile-i duamda çoktan beri dâhildir.
Bu defaki gayet kıymetdar hediyen olan zemzem suyu ve Medine-i Münevvere hurmasına mukabil, gayet kıymetdar ve ehl-i iman mabeyninde nihayet derecede mu'teber ve ehl-i dalalet başında sâıka gibi tesir gösteren Otuzbirinci Söz olan mi'rac ve şakk-ı kamere dair risaleyi ve vahdaniyet ve marifetullah ve muhabbetullaha dair ve ehl-i tahkik meyanında emsalsiz ve pek meşhur ve nuranî üç mevkıflı olan Otuzikinci Söz'ü takdim ediyorum. Eğer zâtınız hattı güzel bir zâtı bulup size (kendinize) istinsah etsen çok iyi olur. Fakat tashihine dikkat edilsin. Bir iki defa, kardeşim Seyyid Şefik'in muavenetiyle mukabele edilsin. Sonra Bekir Efendi alsın.
Yükleniyor...