ikinci ihbar-ı gaybî ciheti işitilmemiş bir surettedir. Bu Mektub'un Üçüncü Lem'ası ki,

كُلُّ شَيْءٍ هَالِكٌ اِلَّا وَجْهَهُ لَهُ الْحُكْمُ وَاِلَيْهِ تُرْجَعُونَ

âyetinin mealini ifade eden

يَا بَاق۪ٓى اَنْتَ الْبَاق۪ى ٭ يَابَاق۪ٓى اَنْتَ الْبَاق۪ى

cümlelerinin gösterdikleri iki hakikatten çok büyük feyz aldım. Garibdir ki, bu mübarek eser

لَقَدْ صَدَقَ اللّٰهُ رَسُولَهُ الرُّؤْيَا بِالْحَقِّ

âyet-i celilesiyle başlamakla, sanki bu fakirin gördüğü rü'yaya bir işaret yapıyor ve diyor ki: Senin rü'yanda gördüğün kamer, bu âyette bahis buyurulan rü'yanın sahibi iki cihanın Fahri (Sallallahü Teâlâ Aleyhi Vesellem) Hazretlerinin bir parmak işaretiyle ve izn-i Hak'la inşikak etmiştir. Şems onun hatırı için, Ondokuzuncu Mektub'da beyan buyurulduğu üzere, bir saat hareketsiz görünmüştür, gibi mu'cizatını hatırlatarak; "Ey gafil, ittiba-ı sünnet et!" diyor. Bu rü'yayı nakleden mektubumda, Otuzbirinci Mektub'un Birinci ve İkinci Lem'alarıyla, Yirmidokuzuncu Mektub'un Birinci Remzinin Birinci Makamından gelen feyiz neticesi, ihtiyarsız yaptığım tabirin sonunda yazmış olduğum

كُلُّ شَيْءٍ هَالِكٌ اِلَّا وَجْهَهُ

âyet-i celilesinin bir nevi i'cazlı tefsirini beyan buyurmakla, mektubuma gayet latif ve çok muhteşem bir cevab verilmiş oluyor.

Otuzbirinci Mektub'un Dördüncü Lem'asının Birinci Makamı "Minhac-üs Sünne" denmeğe hakikaten lâyıktır.

Birinci Nükte:

Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm'ın ümmetine şefkatinin derecesini ve bihakkın Şefîu'-l Müznibîn olduğunu göstermekle beraber, Süleyman Efendi merhumun mevlid-i şerifindeki:

Tıfl iken ol diler idi ümmetin,

Sen kocaldın terkedersin sünnetin.

vecizesini hatırlatmakta ve ol Hazret'e ümmet olanlara, sünnetlerine riayet lüzumunu ehemmiyetle ders vermektedir.

İkinci Nükte:

Cenab-ı Peygamber Sallallahü Teâlâ Aleyhi Vesellem

Yükleniyor...