(Ahmed Hüsrev'in fıkrasıdır)
Sevgili Üstadım!
Bu hal karşısında kendimi düşünüyorum ve bir de peşinde koştuğum bu kudsî hizmete bakıyorum. Cenab-ı Hakk'ın lütf u ihsanlarına hamdeder ve şükrederken bir kardeşimizin dediği gibi, ben de kendime diyorum ki:
Evet Hüsrev, iyi olan sen değilsin; takib ettiğin yol iyidir, güzeldir, parlaktır. Ondan daha güzel ve ondan daha parlak ve onlardan daha nurlu, hiçbir şey olamaz diyorum.
Sevgili Üstadım! Size medyunuz, risalelere medyunuz. Bizi size ve risalelere ulaştıran Cenab-ı Hakk'a medyun u müteşekkiriz ve hâmidiz.
Sevgili Üstadım! Mektubunuzda yorgunluğumdan bahis buyuruyorsunuz. Evet bazan yoruluyorum, fakat yorgunluktan istirahatı arzu eden nefsimi, ruhum vazifeye davet ediyor ve belki bugünkü sa'yim, keffaret-üz zünub olur. Çünki Cenab-ı Hakk'ın rahmeti vâsi'dir, diyorum. İşte bu düşünce ile şevk ve sevince doğru ilerlerken, yazılarımın kıymetdar Üstadımı memnun etmesi, bu halimi kat kat tezyid ediyor.
اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ هٰذَا مِنْ فَضْلِ رَبّ۪ى
Ahmed Hüsrev
* * *
(Küçük Zühdü'nün fıkrasıdır)
Yirmidokuzuncu Mektub'un Yedinci Kısmını akşam fakirhanede Bekir Ağa ile beraber bazı hususî arkadaşlarımızla okuduk. Ve son risalenin dinsizleri iskâta kâfi geleceğine hepimiz kanaat ve iman getirdik.
Küçük Zühdü
* * *
(Sabri'nin fıkrasıdır)
Vakit vakit mukaddesat-ı diniyeye, ehl-i dalaletin icra etmekte oldukları hücumlarla, ruhumda açılan cerihaların teellümatıyla müteellim olduğum bir anda, muhterem Bekir Ağa Hızır gibi yetişerek, Yirmidokuzuncu Mektub'un Yedinci Kısmını sunup, derdime derman oldu.
Sevgili Üstadım!
Bu hal karşısında kendimi düşünüyorum ve bir de peşinde koştuğum bu kudsî hizmete bakıyorum. Cenab-ı Hakk'ın lütf u ihsanlarına hamdeder ve şükrederken bir kardeşimizin dediği gibi, ben de kendime diyorum ki:
Evet Hüsrev, iyi olan sen değilsin; takib ettiğin yol iyidir, güzeldir, parlaktır. Ondan daha güzel ve ondan daha parlak ve onlardan daha nurlu, hiçbir şey olamaz diyorum.
Sevgili Üstadım! Size medyunuz, risalelere medyunuz. Bizi size ve risalelere ulaştıran Cenab-ı Hakk'a medyun u müteşekkiriz ve hâmidiz.
Sevgili Üstadım! Mektubunuzda yorgunluğumdan bahis buyuruyorsunuz. Evet bazan yoruluyorum, fakat yorgunluktan istirahatı arzu eden nefsimi, ruhum vazifeye davet ediyor ve belki bugünkü sa'yim, keffaret-üz zünub olur. Çünki Cenab-ı Hakk'ın rahmeti vâsi'dir, diyorum. İşte bu düşünce ile şevk ve sevince doğru ilerlerken, yazılarımın kıymetdar Üstadımı memnun etmesi, bu halimi kat kat tezyid ediyor.
اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ هٰذَا مِنْ فَضْلِ رَبّ۪ى
Ahmed Hüsrev
(Küçük Zühdü'nün fıkrasıdır)
Yirmidokuzuncu Mektub'un Yedinci Kısmını akşam fakirhanede Bekir Ağa ile beraber bazı hususî arkadaşlarımızla okuduk. Ve son risalenin dinsizleri iskâta kâfi geleceğine hepimiz kanaat ve iman getirdik.
Küçük Zühdü
(Sabri'nin fıkrasıdır)
Vakit vakit mukaddesat-ı diniyeye, ehl-i dalaletin icra etmekte oldukları hücumlarla, ruhumda açılan cerihaların teellümatıyla müteellim olduğum bir anda, muhterem Bekir Ağa Hızır gibi yetişerek, Yirmidokuzuncu Mektub'un Yedinci Kısmını sunup, derdime derman oldu.
Yükleniyor...