Lâkin Rafi Hafız’ın bu rivayetinin zıddına ve hilafına olarak bir iki rivayet şekli daha vardır: ,

Bunlardan birisi: Dergâh camii avlusunun eyvanları inşa edilirken, Müslim Hafız Efendinin müridlerinden o zaman taş yonucusu ve aynı zamanda Dergâh inşaatında çalışan işçilerin başında Çavuş, Urfa’nın Tülmen köyünden Hacı Mehmet Kesik ise şöyle anlatıyor:

(Mehmet Kesik bu rivayeti 29 Mayıs 1987 günü bizim cami hücresinde bir bir iki talebe arkadaşlarım da hazır bulunduğu zamanda anlatmıştı)

“Dergâh camii etrafindaki eyvanlar yapılırken, ben Müslim Hafiz Efendinin hem işçisi, hem vekili. hem kâtibi gibi idim. Üstâd Bediüzzaman Hazretlerinin defnedildiği iki kubbeli köşenin yapıldığı zaman, ben orayı bir şeye benzetemedim. Daha çok bir türbe ve bir mezarı andırıyordu. Ben Müslim Hafızın yanında biraz serbest olduğum için, bir gün kendisine: “Efendim burayı kendiniz için mi yaptırıyorsunuz?” dedim. (Yani türbe olarak...)

“Hayır!.” dedi. “Buranın sahibi gelecek. Ben eğer Urfa’da vefat etsem, Harran Kapı mezarlığını vasiyet edeceğim” dedi. Nitekim henüz vefat etmeden, Harran Kapı mezarlığında(184) kendisine bir mezar hazırlatmıştı.

Hacı Mehmet Kesik’in anlattığı bu rivayet şeklinin aynısını, bir de Müslim Hafız Efendinin en yakın halifelerinden bir zat, şeyhi ve Üstâdı Müslim Hafız Efendiden bizzat böyle duyduğunu bir çok kimselere anlatmış, Urfalılarca meşhurdur.

ÇEşİTLİ KUş VE SESLERİ

Hazret-i Üstâd’ın Urfa’da vefat edeceği akşam ve gecesinde, Urfa’nın fezasını çınlatan çok çeşitli ve garip kuş seslerinin duyulması hadisesi bütün Urfa’lılarca meşhurdur. Kimisi o kuşları bizzat şahsen görmüşlerdir. Kimisi sadece seslerini duymuşlardır. Urfa’lılar, kimisi bu kuş seslerinin Turna seslerine benzediğini, kimisi hiç duymadıkları bir kuş sesi türü olduğunu beyan ederler.

Bütün Urfa’lılar, bu kuşları daha önceleri Urfa’da görmediklerinde ittifak ediyorlar. O gece sabaha kadar bu kuşların Urfa semasında çığlık kopardıklarını herkes söylüyor.

(184) Müslim Hafız Efendinin vefatı 1959’dur. Ve türbesi de Urfa Harran Kapı mezarlığında yapılmış, Hususî kubbenin aItındadır. A.

Ezcümle, dinlediğim şahidlerden bir kısmının adları şöyledir: iki yaşlı ve müttaki halalarım Hayriye ve Âdile Badıllı. Mahmut Hasırcı, Eyyüp Karakeçili, Erzurum’lu Kemaleddin Çeviz, İpek Palas oteli müsteciri Mahmut Erbaş, Ekrem Kara vesaire yüzlerce insan o gece çeşitli garip kuş seslerinin duyulduğunu söylüyor ve şâhidlik ediyorlar. Bazı zatlar bu kuşların karın kısımları beyaz, sırtları siyah kuşlar olduğunu da söylerler.


Yükleniyor...