Aziz sıddık kardeşlerimiz!

Biz Emirdağ’ındaki Nur talebeleri, bu son zelzelenin yineRisale-i Nura bir taarruza münasebeti var mı diye Üstâdımıza sorduk. Hususan Hüsrev’in hapis müdafaatında ispat ettiği gibi, zelzeleler çok defa Risale-i Nura taarruza karşı zeminin bir hiddeti ve itirazı gibi telâkki ediyoruz?

Üstâd da dedi:

“Ben de bir cihette telakkinize iştirak ediyorum. Çünki bu son zelzelenin aynı zamanında Risale-i Nur’un beş mühim merkezinde olan beş vilâyette hem şahsıma, hem Risale-i Nura pek insafsızca iliştirilmiş ve iftiralarla taarruz ettiklerini mektuplarla haber aldık.

Birincisi: Isparta’da bütünü iftira eski partinin bir gazetesi.. Yine aynı zamanda İnebolu’da iftiralarla nurlara ve şahsıma taarruz.. Yine aynı zamanda Elaziz tarafında imzasız bir mektup ile nurlara taarruz.. Yine aynı zaman yirmibeş sene Said’e zulmeden eski parti şefi ızmir’de nutkunda hücum etmiş.. Hem aynı zamanda Eskişehir Nur talebelerine taarruz, fakat akim kalmış.. Hem aynı vakitte bir buçuk saatlik iki mahkemenin bir buçuk ay te’hiri ile mahkeme ile alâkadar biçare Nur talebelerine bir sıkıntı verilmiş..

Elbette bu haller hususî değil, umumî bir proğram tahtında bir taarruz olmasından, zeminin zelzele ile itirazı ve hiddeti tesadüfe benzemiyor” dedi.

Biz de Üstâd’ımızın bu ihtimaline yakından inanıyoruz. Siz kardeşlerimize de beyan ediyoruz ki, madem Cenab-ı Hak inayetiyle Nuru ve talebelerini himaye ediyor. Bütün dünya da bize ve nurlara hücum etse, telâş etmemek lâzım geliyor.

Emirdağ Nur talebeleri namına

Elbaki Hüvelbaki

Tahir, Nuri, Mehmet, Mustafa, Halil, Halim”(133)

Yükleniyor...