HİZB-ÜL KUR’ÂN HAKKINDA

27.10:952 günlerinde bir zat, ismini bildirmeden hocavarî şekilde; Hazret-i Üstâd’ın Kur’ân’dan alıp vird edindiği bir kısım ayetleri bir araya cem’ ederek,

(51) İlk cevşenlerin mukaddeme yazısı

ismine de “Hizb-ül Kur’ân” diye isim koyarak neşretmesine itiraz etmiş.. “Bu, Kur’ân’ı tahriftir” demiş. Hazret-i Üstâd da ona ve onun gibi hodfuruşlara şu cevabı vermiştir: (Bazı kısımlarını alıyoruz).

“... Risale-i Nur’un Üstâd’ı ve me’hazi ve Said’in de çok zamandan beri bir virdi olan bazı ayetleri bir Hizb-i Kur’ânî suretinde bir kısım talebelerin arzularıyla kaleme alınmış, sonra da tabedilmiş.. Hiç bir ulema itiraz etmemiş.

Çünki başta sahabeler ve matbu’ Mecmuat-ül Ahzab’ta bulunan Hazret-i İsame’nin (R.A.) Hizb-i Kur’ânîsi ki; -Her bir günde bir kısmını okumakla taksim edilmiştir- aynı kitapta ve Mecmuat-ül Ahzab’ın ayrı cildinde ımam-ı Gazali’nin bir Hizb-i Kur’ânîsi.. ve çok ehl-i velâyetin kendi meşreblerine muvafık bazı sûreleri bir hizb-i mahsus-u Kur’ânî yaptıkları meydandadır..

Zaten Kur’ân-ı Hakimin bir mu’cizesi şudur ki: Ehl-i Hakikattan ve kemalâttan her bir meslek sahibi, meşrebine muvafık Kur’ân’da bir Kur’ânını, bir hizb-i mahsusunu, bir Üstâdını bulur. Güya tek bir Kur’ân’da binler Kur’ân var.

Bu mu’cizenin sırrı şudur ki: Kur’ân-ı Hakimin ayetlerinin ve kelâmlarının münasebetleri yalnız beraber olanlara değil, belki pek çok ayetlere ve kelâmlara ve kelimelere münasebeti var, bakıyor. İşarat-ül İ’caz tefsir-i Nuriyede bu sırr bir derece gösterilmiş. Demek başka kelâmlara benzemez. Her bir ayet, binler ayetlere bakar birer yüzü ve gözü var. Bu vaziyet-i Kur’âniye çok hakaika medardırlar. Ehl-i tarikat ve ehl-i hakikatın her bir kısmı kendi mesleğine göre o küllî Kur’ân içinde bir mahsus hizibleri var. İşte Risale-i Nur’un Hizb-i Kur’ânî’si de o neviden birisidir...

...Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm’ın büyük bir kumandanı olan Hazret-i İsame (R.A.) bir gün hamde ait, bir gün istiğfara ait, bir gün tesbihe ait, bir gün tevekküle, bir gün de selâm lafzına, bir gün de tevhid ve LAıLAHE ıLLA HU’ya ait, bir gün de Rab kelimesine ait bütün Kur’ân’dan, müteferrik sûrelerden bir hizb-i Kur’ânî çıkarmış, kendine bir vird eylemiş. Demek böyle hiziblere izn-i peygamberî var...”(52)

Yükleniyor...